Diğer katledilen kadınlar gibi Gizem’in de o son fotoğrafını hiç unutmayacağım. Öldürülmeden bir hafta önce kocası saçlarını kırpmış, o da gidip tamamen saçlarını kestirmiş, instagramhikayesine atarak da herkesin gözüne sokmuş şiddet gördüğünü…

Neyse…

Dün kocası tarafından katledilen Cevahir Çay’ın duruşmasında, kadın uyuşturucu kullanan kocasının tedavisi için çabalayıp dursa da, kadın elinden geleni yapsa da ‘boşanacağım’ dediği an otobüs durağında canavarca hislerle kocası tarafından 11 bıçak darbesi ile aylar önce öldürülmüştü. Kocası duruşmada kadın öldü ya, mezardan kalkıp gelip kendisini savunacak değil ya, hemen ‘aldatıldım’ kelimesinin arkasına sığındı.

Bugün de yine kocası tarafından kafasına sıkılarak (ne kadar kolay söyleyebiliyoruz değil mi) öldürülen Gizem Vural Dik’in duruşması görüldü. Duruşmada, katil koca da bu sözün arkasına saklandı: ‘Aldatıldığımdan şüphelendim.’

Bak bak…

Şüphelenmiş…

Hakimler soruyor her iki sanığa da…

Kiminle aldatmış? Cevap yok…

Nasıl aldatmış? Cevap yok…

Gördün mü aldattığını? Cevap yok…

Namus dediniz, erkekliğimize laf söylendi dediniz, şunu dediniz, bunu dediniz…

Peki dün Ordu’da bıçak darbesi ile kalbi ikiye bölünüp öldürülen balerin Ceren’in katilinin ifadesine ne diyeceksiniz?

"Bıçağı çaldım, katliam yapmak istiyordum, öldürebileceğim kişiler aradım, Ceren'i gördüm, takip ettim, daha fazla darbe vuracaktım, ama biri görür diye korktum, Yakalandığım sırada polisleri de öldürecektim. Ben benim olmayan her şeye sahip olmak istiyorum. Yaptıklarımdan pişman değilim.”

12 ayrı suçtan hükümlü olan katil, 1 Aralık’ta 00.15 sularında firar ettiği tespit edilmiş.

Ben tüm kadınlar masumdur demiyorum, tüm kadınlar öldürülmemelidir diyorum.

Herhangi bir hatanın, yanlışın cezası ölüm olmamalı diyorum.

Allah’ın verdiği canı, yine Allah almalı diyorum…

Dünya Kadın Hakları gününde kadın, erkek eşitliğini konuşmamız gerekirken, kadın cinayetlerini ve kadına şiddeti konuşuyor olmamız da ayrı bir acı verici durum.

Değil kadınları, insanlığı öldürmeyin artık…