Yarınımızın ne olacağını bile bilmediğimiz halde bugün kadınlarımızı çocuklarımızı öylesine hırpalayıp yalpalıyoruz ki insan olduğumuzdan bile şüphe ediyorum adeta. Her gün görüyoruz Televizyonlarda, Gazetelerde, çeşitli medya kanallarında ve sosyal medyada. Kadınlar ölüyor kadın cinayetleri gün geçtikçe artıyor. Nereye gidiyor bizim insanlığımız. Nasıl Müslümanız biz. Dün gece evde oturuyorum. Saat 8-9 gibi bir ses geldi alt kattan. Bütün bina kapıya döküldü. Karşımıza çıkan manzara o kadar alışılmış bir görüntüydü ki kimse bir şey yapmıyordu. Kimsenin sesi çıkmıyordu. İnsanlar o kadar alışmıştı ki kadına şiddete kimseye tuhaf gelmiyordu. Bu yüzden kimse müdahale etmiyordu.
Böyle bir şey olabilir mi? Adam eşini tutmuş annesine dövdürüyor. Bir gelin kaynanasından dayak yer mi? Size soruyorum bu kadar mı insanlıktan çıktık? Kadına şiddet bu derece hat safhalara nasıl ulaştı? Daha sonra ne oldu derseniz. 1 gün önce ufacık bir ses çıkarttık diye polis çağırıp öğrencileri zan altında bırakan ve ev sahibine karşı mahcup duruma düşüren komular kapılarını bile açmadı. Bizden yani o binada istenmeyen öğrencilerden başka kimse bu vahşete tepki göstermedi. Polis geçte olsa geldi kadını, annesini, babasını bütün aileyi toplayıp karakola götürdü. O meraklı kalabalık ise sadece baktı. Kadına şiddet nasıl bu kadar uç noktalarda bu basit olaydan anlaşılabiliyor aslında. Kimse itiraz etmiyor, kimse konuşmuyor her kes susuyor. Sonrada kadına şiddet çok arttı. Müslüman bir ülke olmamıza rağmen tecavüz, kadına şiddet, çocuk istismarı ve daha bir sürü pislik içindeyiz. Dünyada bu konularda en vahim durumda olan ülkelerde biriyiz.
‘’Nerede bizim Müslümanlığımız’’
Müslüman İslami değerleri iyi bilen, peygamberinin yolundan giden, Kuran-ı Kerim’i bilen tanıyan, şiddeti sevmeyen, fitne fesattan uzak duran, şer etmeyen ve hak yemeyen değil midir? Peki, neden hak yiyoruz. Bir Müslüman bir kadına zulüm eder mi? Peygamber efendimiz Hz. Muhammet (s.a.v.) Hadis-i Şerifinde "Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir." buyurdular. Biz nasıl Müslümanlarız ki bu ülke bu durumda. Vahşete göz yummak vahşeti yapmak gibidir. Birde madalyonun diğer tarafı var. Gidecek bir yeri olmayan, o çileyi çekmek zorunda olan, çaresiz olan kadınlar var. Az önce anlattığım olayda dikkatinizi çekmiştir karakola gidildi. Devamından bahsedeyim olayın kızı ailesi aldı görürdü. Dava açıp boşayacaklar ve kurtaracaklar işkenceden. Peki, bir çıkar yolu olmayan kadınlar ne yapacaklar.
Devlet kadınların yanında diyor bazı bakanlar ve hükümet görevlileri. Size soruyorum sayın hükümet görevlileri devlet hangi kadının yanında? Neden ülkede her iki kadından birisi sözlü veya fiziki şiddete maruz kalıyor? Devlet yanında da neden her gün genç kızlar tecavüze uğruyor. Annesi babası olmayan çocuklar esirgeme kurumlarında cinsel tacize uğruyor. Bu kadınları korumak adına neler yapılıyor. Kadına şiddet bu ülkenin kapanmayan yarası. Bunu yapmak katilliktir. Müslüman olalım ve hoşgörülü davranalım. Nisa Suresinin 42. Ayetinde diyor ki; ‘’Yol ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere ‘tecavüz ve haksızlıkta bulunanların’ aleyhindedir. İşte bunlara acıklı bir azap vardır.’’
Biz Müslüman olarak kadınlarımıza sahip çıkıp onlara şiddet eğiliminde bulunmamalıyız. Ne zaman ki bunu başarabilirsek o zaman gerçekten insan olabiliriz. Bu yüzden kadınlara iyi ve hoşgörülü davranalım.