Elektriğin olmadığı yıllarda Kayseri’nin sokakları, günümüzdeki gibi geniş aydınlatma sistemlerine sahip değildi. Kayseri’nin karanlığını, sokak başlarına asılmış gaz lambalarının sarımsı, titreyen ışıkları dağıtmaya çalışıyordu. Bu lambalar kendiliğinden çalışmadığı için her birinin özel bakıcıları bulunurdu.
Bu bakıcılar, gündüzleri bütün lambaları tek tek dolaşır, camlarının temizliğini yapar, gaz haznelerini doldurur ve lamba mekanizmalarını kontrol ederdi. Böylece akşam saatlerinde bir aksaklık yaşanmaması hedeflenirdi. Güneşin batışına yakın başlayan rutinleri ise oldukça yorucuydu: Bakıcılar sokak sokak dolaşıp tüm lambaları teker teker yakar, şehirdeki aydınlığın devamından sorumlu olurlardı.
Ev içlerinde durum farklı olsa da en az sokaklar kadar zahmetliydi. Ailelerin maddi imkanlarına göre aydınlatma araçları değişiyordu. Geliri daha iyi olanlar lüks lambası adı verilen daha parlak aydınlatma araçlarını tercih ederken, çoğu evde gaz lambası, yöresel adıyla şinanay, aydınlatmanın temel kaynağıydı. Daha mütevazı imkanlara sahip evlerde ise idare lambası, yani bezir yağıyla çalışan basit lambalar kullanılırdı. Bu lambalar düşük ışık vermesine rağmen pek çok hane için tek seçenekti.
Kiçikapı’daki Küçük Bir Depo: Yeni Dönemin Başlangıcı
Kayseri’nin aydınlanma tarihinde gerçek değişim, Belediye Reisi İbrahim Safa Bey döneminde yaşandı. Şehrin elektriğe kavuşması için atılan ilk ciddi adım, ihtişamlı bir tesis değil, Kiçikapı’da eski Hacı Mansur Mektebi’nin doğusunda bulunan küçük bir depoydu.
Bu ardiyede kurulan motor, şehirdeki ilk elektrik üretim merkezi oldu. Motorun gücü sınırlıydı; tüm şehri aydınlatabilecek kapasiteye sahip değildi. Bu nedenle başlangıçta yalnızca ardiyenin yakın çevresinde bulunan az sayıda aboneye elektrik sağlanabiliyordu. Ancak bu sınırlı hizmet, Kayseri için büyük bir yenilikti. Kayseri’nin tarihinde ilk kez elektrikli aydınlatma kullanılmaya başlanmış, böylece karanlık gecelerin gelecekte nasıl değişeceğinin ilk işaretleri verilmişti.
Kayseri'de Elektriğin İlk Ustası: Makinist Mustafa Efendi
Bu yeni sistemin çalışması tamamen insan emeğine dayanıyordu. Kiçikapı’daki motorun başında, şehrin ilk elektrik ustası olarak anılan Makinist Mustafa Efendi bulunuyordu.
Motorun düzenli çalışmasını sağlamak, olası arızaları gidermek, kesintileri önlemek ve sistemi sürekli kontrol altında tutmak onun göreviydi. Küçük bir makineden çıkan sınırlı elektrikle bile olsa, şehirde yeni bir çağın başlamasında en kritik rolü üstlenmişti. O dönem için elektrik, sadece teknolojik bir yenilik değil; yaşam biçiminde bir değişimin başlangıcıydı ve bu değişimin sorumluluğunu Mustafa Efendi taşıyordu.
Bugün Gelinen Noktanın Özeti
1925–1926 yıllarında bir ardiyede kurulan basit motorla başlayan elektrik serüveni, Kayseri’nin sonraki yıllardaki dönüşümünün temel taşını oluşturdu. O gün yalnızca birkaç aboneye ulaşabilen sistem, bugün şehri tamamen aydınlatan geniş bir yapının ilk halkasıydı.
Ve günümüzde mevcut en yakın tarihli verilere göre Kayseri’de yaklaşık 847.000 elektrik aboneliği bulunmaktadır.



