Psikolog Selver Yazıcı, gün ışığında yürüyüş yapmanın önemine dikkat çekti. Yazıcı, melatonin ve serotonin hormonlarının dengesinin sağlanması için dışarı çıkmanın ve sosyalleşmenin büyük rol oynadığını söyledi.
Baharın gelişiyle birlikte günlerin uzaması ve havaların ısınması, insan psikolojisinde bazı değişikliklere neden olabiliyor. Psikolog Selver Yazıcı, bu dönemde yaşanan ruh hali değişimlerinin büyük oranda hormonal geçişten kaynaklandığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kış aylarında vücut melatonin hormonunu daha yoğun salgılar. Bu hormon, soğuk hava ve kısa günler nedeniyle artan uyku ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. Ancak baharın gelişiyle birlikte melatonin azalır ve yerine serotonin hormonu geçer. Bu geçiş sürecinde kişilerde yorgunluk, isteksizlik, sosyal hayattan uzaklaşma gibi belirtiler gözlemlenebilir"
Günde en az yarım saat gün ışığında yürüyüş önerisi Yazıcı, serotonin hormonunun gün ışığında daha iyi salgılandığını belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
“Bu dönemde sıkça duyduğum ifadeler: ‘Uyanmak istemiyorum’, ‘Sürekli yorgunum’, ‘Depresyonda gibiyim’ şeklinde. Bu belirtilerin %90’ı bahar depresyonunun bir sonucu. Bu sorunların önüne geçmek için en az yarım saat gün ışığında yürüyüş yapılmasını öneriyorum. Gün ışığı, serotonin üretimini destekleyerek ruh halini olumlu yönde etkiler.”
Sosyalleşme, uyku ve beslenme de önemli Bahar depresyonundan korunmada yalnızca fiziksel aktivite değil, sosyal yaşam ve uyku düzeninin de etkili olduğunu vurgulayan Yazıcı, şu uyarılarda bulundu: “Kış boyunca kapalı alanlarda kaldık, artık dışarı çıkmanın zamanı. Sosyalleşmek, güzel müzikler dinlemek, açık havada zaman geçirmek ruh sağlığına iyi gelir. Ayrıca Ramazan nedeniyle değişen uyku düzeni de yeniden normale çekilmeli. Gece 12.00 ile 02.00 arasında uykuda olmak, serotonin ve dopamin salgısı için oldukça önemlidir. Sağlıklı bir ruh hali için beslenme alışkanlıklarına da dikkat edilmelidir"
Bahar depresyonunu hafife almayın Psikolog Selver Yazıcı, bahar aylarında yaşanan ruhsal dalgalanmaların mevsimsel ve biyolojik geçişlerden kaynaklandığını hatırlatarak, bu sürecin bilinçli şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
