Kayseri mutfağının zenginliği denince akla ilk olarak mantı, pastırma ve sucuk geliyor. Ancak kentin hafızasında bir zamanlar bambaşka bir lezzet daha vardı: telteli. Bugün neredeyse adı bile anılmayan bu tatlı, geçmişte her evin mutfağında, özellikle “oturma” denilen komşu buluşmalarında misafirlere ikram edilirdi.
Telteli, pişmaniyeye benzeyen fakat evde el emeğiyle yapılan özgün bir tatlıydı. Şeker önce belirli bir sıcaklığa kadar kaynatılır, “ağda” haline getirildikten sonra soğumaya bırakılırdı. Ardından kavrulmuş unla yoğrulan ağda, defalarca katlanıp çekilerek tel tel hale getirilirdi. Zor ve sabır isteyen bu işlem, tatlının adını da belirledi: telteli, yani tel tel olan.
Oturmalarda misafire özel ikram
Kayseri’de eskiden komşular belirli aralıklarla bir araya gelerek “oturma” denilen akşam buluşmaları düzenlerdi. Bu buluşmaların en önemli parçası, ev sahibinin hazırladığı ikramdı. Çay, kahve ve kuru yemişin ardından misafire mutlaka ev yapımı bir tatlı sunulurdu. En makbul ikramlardan biri de telteliydi.
Kayseri kültüründe ev sahibinin el emeğiyle tatlı yapması, misafire verilen değerin bir göstergesi sayılırdı. Telteli bu açıdan sadece bir tatlı değil, Kayseri misafirperverliğinin simgesi olarak görülüyordu.
Gelenek unutuldu, tatlı raflara karıştı
Zamanla oturma kültürü yerini daha modern davetlere, ev yapımı tatlılar ise hazır ürünlere bıraktı. Telteli de bu değişimden nasibini aldı. Günümüzde pişmaniye raflarda kolayca bulunurken, gerçek telteli yapmak neredeyse unutuldu.
Kayseri’de artık sadece birkaç yaşlı usta bu geleneği sürdürebiliyor. Kentte zaman zaman düzenlenen yerel festivallerde veya kültür günlerinde telteliye yeniden dikkat çekilse de, tatlının eski günlerine dönmesi şimdilik zor görünüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Somut Olmayan Kültürel Miras Envanteri’nde “Kayseri – Telteli Tatlısı Geleneği” adıyla kayıtlı olması ise, bu lezzetin en azından belgelenmiş bir hatıra olarak yaşamasını sağlıyor.
“El emeğiyle yapılanın tadı bir başka”
Kayseri’de yıllarca telteli yapan 70 yaşındaki bir vatandaş, artık kimsenin bu tatlıyı evde yapmadığını söylüyor:
“Bizim gençliğimizde oturmalarda herkesin eliyle yaptığı bir şeydi. Şimdi herkes marketten hazır pişmaniye alıyor. Ama o evde çekilenin tadı da, bereketi de bir başkaydı.”
Telteli, sadece bir tatlı değil; Kayseri’nin geçmişine, misafirliğe ve el emeğine dayanan bir yaşam biçiminin sembolü. Şimdi o lezzet, yeniden hatırlanmayı ve sofralara dönmeyi bekliyor.
Başkan Mustafa Çelik de “telteli” açmıştı
Kayseri’de bu geleneksel tatlının unutulmaması için geçmişte bazı etkinliklerde sembolik olarak hatırlatmalar da yapılmıştı.
2018 yılında dönemin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Ramazan Sokağı’nın açılışında esnafla bir araya geldiği sırada, pişmaniye üretimi yapan ustalarla birlikte “telteli” açtı.
Başkan Çelik, pişmaniye tezgâhında eldiven takarak ustalara eşlik etti ve yaptığı açıklamada, “Kayseri’de pişmaniye telteli olarak bilinir” diyerek bu tatlının yerel adını vurguladı.
O dönem Ramazan Sokağı’nda Kayseri’ye özgü lezzetlerin ve el emeği ürünlerin tanıtıldığı etkinlikte yapılan bu küçük jest, teltelinin kentin kültürel hafızasındaki yerini yeniden gündeme getirmişti.