Araba alırken kredi kartı dönemi: 12 aya kadar taksit fırsatı hızla yayılıyor
Araba alırken kredi kartı dönemi: 12 aya kadar taksit fırsatı hızla yayılıyor
İçeriği Görüntüle

Borçlu, istinaf başvurusunu süresinde gerekçelendiremediği için Bölge Adliye Mahkemesi başvuruyu yalnızca kamu düzeni yönünden değerlendirdi. Mahkeme, herhangi bir aykırılık tespit etmeyerek kararı onadı. Ancak dava bu noktada bitmedi; borçlu kararı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’ın değerlendirmesi ise benzer nitelikteki birçok dosya için emsal kabul edilebilecek bir sonuca işaret etti.

Yargıtay, alacaklı tarafından düzenlenen eksik senedin ve mahkeme kararına dayanmayan haczin hukuken geçerlilik taşımadığına hükmetti. Kararın gerekçesinde, borçlunun temyiz itirazlarının kamu düzeni kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıkça vurgulandı. Bu değerlendirme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuldu. Yüksek Mahkeme, senetlerde düzenleme yerinin bulunmasının zorunlu olduğuna ilişkin 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6. maddesinin altını çizdi. Ayrıca İcra İflas Kanunu’nun 170/a-2 hükmü gereğince mahkemelerin bu durumu resen incelemekle yükümlü olduğuna dikkat çekildi.

Davanın İlk Aşaması Nasıl İlerledi?

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu yalnızca kamu düzeni yönünden ele aldı. Borçlunun gerekçeli başvuru yapmaması nedeniyle kapsamlı bir inceleme yapılmadı. Mahkeme, herhangi bir hukuka aykırılık tespit etmeyerek talebi reddetti. Ancak borçlu bu kararı temyize taşıyarak süreci Yargıtay’a götürdü.

Yargıtay’ın Gerekçesi Ne Oldu?

Yargıtay, eksik senet ve mahkeme kararına dayanmayan haczin geçerli olamayacağını belirtti. Senedin düzenleme yerinin bulunmasının zorunlu olduğuna değinerek 6762 sayılı kanuna atıfta bulundu. Mahkemenin bu eksikliği resen incelemesi gerektiğini vurguladı. Bu tespitler doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuldu.

Kararın Etkisi Ne Anlama Geliyor?

Bu karar, benzer örneklerde borçlu lehine önemli bir hukuki dayanak oluşturuyor. Eksik düzenlenen senetlerin takip işlemlerinde kullanılamayacağı açık şekilde ortaya konuldu. Haciz işlemlerinde mahkeme kararına dayanma zorunluluğu güçlendirildi. Yargıtay’ın kararı, hem alacaklı işlemlerinde hem de borçlu haklarının korunmasında önemli bir çerçeve sundu.

Kaynak: Haber Merkezi