1876 Yılında yayınlanan sansür kararnamesi ile her türlü matbuat ve gazetelerin yayınlanmadan önce prova baskıları sansür memurları tarafından kontrol ediliyor uygun görülüyorsa yayınlanıyordu.
1908 Yılı 2. Abdulhamit zamanında 2. Meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını İkdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Mihran Efendi, gazetelerinin prova baskılarını vermeyerek geri çevirmiş ve “ Gazeteler Hürdür, Sansür Yasaktır.” Demişlerdir.
24 Temmuz 1908 den beri sansürün kaldırılışı basın bayramı olarak kutlanmaktadır.
Ülkemizin yeni Türkiye modelinde basın özgürlüğü iktidarları mutlu etmeyle eşdeğer hale gelmiştir.
Özel bir sağlık kuruluşunda yaşanan skandal olayları Kayseri Deniz postası gazetemizde yayınlayacağımızı 19 Kasım Çarşamba günü duyurusunu yaptık. Özel sağlık kuruluşu yetkilileri aracılar kullanarak yayını durdurmak istedilerse de, amaçlarına ulaşamadılar. Ancak sadece duyurusu yapılan yayınlanmamış haberler için nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde 6. Asliye hukuk mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı aldırmayı başardılar.
Gazetemizin Avukatları Bülent Hodul ve Beyhan Özarabacı vasıtası ile yayınlanmamış haberler için yayın durdurma kararının verilemeyeceğini bunun hukuka aykırı olduğunu ve yayın durdurma kararının kaldırılmasını 6.Asliye hukuk mahkemesine ivedi şekilde itiraz dilekçemiz ile talep ettik.
Bir günde tedbir kararı alan mahkeme hakimi yaptığımız itiraza, 15. Günün sonunda ancak karar verebildi.
İşte Hakim C. T. S.’ün verdiği şok edici o karar
Mahkememize yapmış olduğunuz itirazın yeniden değerlendirilmesi için gazetenizde yayınlanacak haber metninin bir nüshasını ivedi olarak mahkememize gönderiniz.
1908 yılından beri Türkiye’de ilk kez bir gazetenin yapacağı haberi, kendini sansür memuru yerine koyan hakim C. T. S. haber yayınlanmadan önce görüp onay vermek istiyor.
Sonuç olarak
1908 yılında gazete provalarını sansür memurlarına teslim etmeyen Ahmet Cevdet ve Mihran efendiler gibi Deniz postası gazetesi çalışanları olarak yapacağımız haberleri önceden Mahkeme hakimi C. T. S.’e vermeyi reddediyoruz.
Hakim C. T. S. anayasal suç işlemiştir. Anayasanın 28. Maddesinde “Basın hürdür sansür edilemez Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. “ Der. Bu nedenle protestomuzu siz meslektaşlarımızla paylaşmak istedik. Çünkü Yeni Türkiye modelinde bundan sonra yayınlanmamış haberler sık sık hakimler tarafından görülmek istenecek ve 1876 yılındaki yaşanan sansür yeniden hortlayacaktır. Hukuksal mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğimizi bildiririz saygılarımızla
Deniz postası gazetesi çalışanları adına sahibi
Azim Deniz





