1876 yılında yayınlanan sansür kararnamesi ile her türlü matbuat ve gazetelerin yayınlanmadan önce prova baskıları devletin sansür memurları tarafından kontrol ediliyor, uygun görülüyorsa yayınlanıyordu.

1908 yılı 2. Abdülhamit zamanında 2. meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını İkdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Kayserili Mihran Efendi, gazetelerinin prova baskılarını vermeyerek geri çevirmiş ve “Gazeteler Hürdür, Sansür Yasaktır” demişlerdir.

Ve böylelikle 24 Temmuz 1908’den beri sansürün kaldırılışı Basın Bayramı olarak kutlanmaktadır.

112 yıl önce kaldırılmış sansür!

Bir gazeteci olarak açık yüreklilikle söylüyorum, halen modern sansür öyle güzel uygulanıyor ki, kimse bunun sansür olduğunun farkında bile değil.

Siyasetçilere yakın olanların taraf olduğu, ideolojik çığırtkanlıkların tavan yaptığı, reklamcılık yaparak gazetecilik yapanların fazlalaştığı bir dönemde sansürün kaldırılışını nasıl kutlarız?

Ya da ‘sansür kaldırıldı’ nasıl deriz?

Medya devletin organlarında yapılan faaliyetleri halk adına denetleyerek aynı zamanda halka enformasyon (bilgilendirme, haberleşme) verir. Halk da bu enformasyon sayesinde kendi geleceği hakkında bilgi sahibi olurken, devletin faaliyetlerini bir nevi denetlemiş olur.

Aslında basının asıl ve temel görevi budur.

Kendimden kısaca örnek vermek istiyorum. 13. yılımdayım, bir dikili taşım yok, aldığım maaş ile bir ayı zor getiriyorum, sadece ama sadece halkı gözetiyorum. Halktan ve Hak’tan yana oluyorum. Gözümün görmediği, kulaklarımın duymadığı hiçbir şeyi yazmıyorum. Hiçbir siyasi partiyi desteklemiyor, hangisinin hatası, yanlışı varsa yazıyor, eleştiriyorum. Güzel işlerini de tabii ki olumlu buluyor, tebrik ediyorum. Kısacası kamu yararını gözetiyorum. Doğru, objektif, tarafsız gazetecilik yapmaya çalışıyorum.

Şimdilerde çok az sayıda sahada olan, hakkını alamasa bile işini hakkıyla yapan gazetecilerin sayısı parmakla gösterecek kadar az.

Her ne kadar bu mesleğe olan saygı giderek azalsa da ben milletimin gözü, kulağı olmaya devam edeceğim. Kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğim. Bugün anısına birkaç siyasetçi basın açıklaması ile günümüzü kutlamış.

Yerel basınımız, özveri içerisinde görevlerini yerine getirmeye çalışıyor. Ama ne zorluklarla, ne güçlüklerle bu görevini yerine getiriyor, bunu bir biz, bir de Allah biliyor.

Meslektaşlarım; emekleriniz zayi olmasın, başarılarınız daim olsun.

O zaman kutlu olsun!