Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından bir kez daha sığınmacılar konusuna değindi. Ülkesine dönen sığınmacı sayısının düşük olduğunu, buna karşılık Türkiye'ye gelmeye de devam ettiklerini belirtti. Özdağ: “Beşar Esad bir İsrail-ABD darbesi ile devrildi. İsrail’in 2000 yıllık rüyası gerçekleşme yolunda.
PKK-YPG özerk-federal bir yapıya doğru ilerliyor. ABD’nin has adamı Golani YPG’nin özerklik-federasyon taleplerini yatıştırmak için YPG’nin şefine Suriye ordusu savunma bakanlığı veya genelkurmay başkanlığı önerdi. Ve Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara sosyal yardımlar devam ediyor. Geri dönen sığınmacı sayısı ne yazık ki çok az. Ve yenileri gelmeye devam ediyor” dedi.
Özdağ, "Tek çözüm Anadolu Kalesi Projesi"
Gazeteci Fatih Ergin’in, “Dönen Suriyeli sayısı 500 bini aşmamışken her gün böyle gelmeye devam ediyorlar. 11 yeni kaçak Suriyeli, "26.9.2025 tarihinde Adana'ya sağ salim yetiştik elhamdülillah" diyorlar.
Adana sınır şehrimiz değil! Sınırdan geçtikleri gibi Adana'yı bulmuşlar! Demografik ameliyat sürüyor!” yorumunun üzerine Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ: “Tek çözüm Zafer Partisi’nin Anadolu Kalesi projesinin uygulanması. Sığınmacı ve kaçaklar dönmeden ne ekonomik kalkınma ne güvenlik mümkün” dedi.
Anadolu Kalesi Projesi nedir?
Amaç ve motivasyon: Zafer Partisi, Türkiye’deki sığınmacı ve göçmen sorununu “örtülü istila” olarak tanımlıyor. Projenin temel hedefi, bu durumu tersine çevirmek ve ülkenin demografik yapısını korumak.
Proje, göçü sınırda sıkı kontrol mekanizmaları ile durdurmayı ve mevcut sığınmacıların geri dönüşünü sağlamayı amaçlıyor.
Geri dönüş ve diplomasi boyutu: Zafer Partisi, Türkiye'de bulunan sığınmacıların ilgili ülkelerle işbirliği yapılarak, güvenli şekilde geri gönderilmesini savunuyor. Örneğin, Suriye (Şam yönetimi) ile görüşmeler yolu öneriliyor.
Sınır güvenliği ve kontrol: Proje kapsamında sınırların güçlendirilmesi, kaçak geçişlerin önlenmesi, göç akışının kaynağında kontrol edilmesi gibi tedbirler öne çıkıyor.
Sınır hatlarında fiziksel engeller, iç güvenlik denetimleri gibi yöntemler gündeme gelebilir.
Toplumsal iddia ve söylem: Proje çerçevesinde “Türkiye’nin Türkiye olarak kalması” gibi kimlikçi bir söylem kullanılıyor: göçmen nüfusun yoğunluğu, kültürel ve stratejik etkiler vurgulanıyor.
Ayrıca, projenin Zafer Partisi’nin siyasi kimliğinin ve öne çıkan vaatlerinin merkezinde yer aldığı ifade ediliyor.
Eleştiriler & Belirsizlikler: Projenin finansmanı, hukuki altyapısı ve uygulanabilirliği kamuoyunda netlik kazanmış değil. Geri dönüşün “gönüllü” mü yoksa “zorunlu” mu olacağı gibi kritik detaylar tartışmalı.
Bazı medya kuruluşları ve eleştirmenler, projenin insan hakları, uluslararası yükümlülükler ve insani boyut açısından risk içerdiğini vurguluyor.
Sığınmacılara 245 milyon Euro bütçe!
Türkiye’ye sığınan ‘savaş mağdurlarına Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı (T-SUY) ve Sosyal Yardım Uyumu (SUY) yapılmaktadır. Kişi başına T-SUY’dan 700 TL, SUY’dan 500 TL yardım parası verilmektedir.
Mülteciler ve Sığınmacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, proje bütçesinin 245 milyon Euro olduğunu belirtti.
T-SUY Kapsamında Ne Kadar Destek Sağlanmaktadır?
T-SUY projesinin bütçesi 245 milyon Avro olup T-SUY programından yararlanan ailelere aylık 700 lira verilmektedir. Bu yardımlar SUY Programından faydalanan yararlanıcıların KIZILAYKART’larına yatırılmaktadır. Daha önce programdan faydalanmayanlara projeye uygun görüldükleri takdirde yeni KIZILAYKART verilmektedir.
Ödemeler aile adına verilen tek bir KIZILAYKART üzerinden aylık olarak yapılmaktadır. Verilen kart klasik bir banka kartı olup POS cihazları kullanılarak ödeme yapılabilmektedir. Kartlarla Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank ATMlerinden nakit çekimi sağlanabilmektedir. Yararlanıcılara tahsis edilen hesabın 6 ay boyunca kullanılmaması durumunda para geri alınır ve program hakkı iptal edilir.