Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çok ses getiren bir yazı kaleme aldı. Yazısında çözüm sürecinden kardeşliğe kadar birçok konuya değinen Demirtaş’ın Kayserispor’a da yer vermesi dikkat çekti.
Yasanın düşünülenin aksine Meclis’te değil, toplumda yapıldığını belirten Selahattin Demirtaş, bu sürecin yanlış yürütüldüğünü söyledi.
Demirtaş sürece dair yaptığı eleştirilerinde şu ifadelere yer verdi:
“Mesela Meclis Komisyonu aylarca ‘dinleme’ adı altında top çevirmek yerine şunları yapsaydı çok daha etkili olmaz mıydı? Hatta siyasi parti liderleri de bu etkinliklerde yer alsalardı sonuç çok daha yapıcı olmaz mıydı? Neler mesela?”
“Diyarbakır’da Amedspor ile Trabzonspor arasında bir kardeşlik maçı organize etselerdi. Tüm Diyarbakır, Trabzonspor ve Amedspor bayraklarıyla donatılsaydı. Karadeniz’den akın akın gelen kardeşlerimiz Diyarbakırlıların evlerinde misafir edilselerdi, stadyuma maçı izlemeye birlikte gitselerdi. Vanspor aynı şekilde Kayserispor’a konuk olsaydı ve Kürt kardeşlerimiz akın akın Kayseri’ye gidip evlerde misafir olsalardı.”
Selahattin Demirtaş’ın kurduğu barış senaryosunda Kayserispor’a da yer vermesi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Türk-Kürt kardeşliğini sağlamak için hayali maç senaryoları kuran Selahattin Demirtaş’ın önerilerinin sürece dair olumlu bir katkısı olup olmayacağı konusu tartışma yarattı.
Vanspor’un Kayseri’de oynadığı maç akıllara geldi
Selahattin Demirtaş’ın bu ifadelerinin ardından Vanspor ile Batman Petrolspor’un 1 Haziran’da Kayseri RHG Enertürk Enerji Stadyumu’nda oynadığı maç akıllara geldi. Vanspor taraftarlarının Kayseri’de maçlarını rahatça izlemesi ve herhangi bir sorun yaşanmadan şampiyonluklarını keyifle kutladıkları anlar, futbolseverlerin hafızasında canlandı.
Selahattin Demirtaş, çözüm önerilerine şu ifadelerle devam etti:
“Milli Futbol Takımı bir maçını Diyarbakır Stadyumu’nda oynasaydı ve Diyarbakırlılar Milli Takım’a canı gönülden sahip çıksalardı.
Bir otobüs dolusu genç Edirne’den, bir otobüs genç de Hakkari’den yola çıksaydı; Anıtkabir’de buluşup Türkçe ve Kürtçe bir kardeşlik bildirisi okusalar, bildiriyi Anıtkabir defterine de yazsalardı.
Bir otobüs dolusu genç İzmir’den, bir otobüs de Kars’tan yola çıksa ve Çanakkale Şehitliği’nde buluşup kardeşlik bildirisini Türkçe ve Kürtçe okusalar, oradan beraberce Ankara’ya, Meclis’e gelip bildiriyi Meclis Başkanı’na teslim etselerdi.
Kültür Bakanlığı’nın girişimiyle yedi bölgede kardeşlik konserleri düzenlense ve TRT sanatçıları ile Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları aynı sahnede Türkçe ve Kürtçe kardeşlik türküleri, şarkıları söyleselerdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın girişimiyle Kürtçe-Türkçe ve Türkçe-Kürtçe sözlük ile gramer kitabı basılsaydı ve tüm öğrencilere ücretsiz dağıtılsaydı.
Bursa Ulu Camii’de ve Diyarbakır Ulu Camii’de aynı anda Türkçe ve Kürtçe kardeşlik hutbesi okunsaydı.
Evlatlarını çatışmalarda kaybetmiş Türk ve Kürt anaları kol kola girip beraberce mezarlıkları ziyaret etselerdi, akşamına da Beştepe’de Cumhurbaşkanı tarafından ağırlansalardı.” Dedi
 
             
             
                             
                             
                            




 
                     
             
             
             
             
         
         
         
         
         
         
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                    