Azerbaycan'ın Hocalı kentinde bir gecede,83'ü çocuk, 106'sı kadın, 613 kişi Ermenistan ordusu ve Rus Mekanize Tugayı yardımıyla Rus Ermeni Çeteleri tarafından amansız işkencelerle katledildi ve soykırıma uğradı.
Hocalı Katliamı vahşetini Ermeni gazeteci Daud Kheriyan, o gün yaşananları böyle aktarıyor: “Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı Kasabası’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu.”
Ne acı değil mi?
İnsanlık tarihinin acı günlerinden biri olan Hocalı katliamının yıldönümü nedeniyle zulme uğrayan ve hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.
İnsanlık tarihinde bir daha böyle acıların yaşanmamasını diliyor, bugünler vesilesiyle dünyada huzur ve barışın hakim olmasını temenni ediyorum.
Yaşananları unutmadık, unutturmayacağız.