Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Simav’da 40 kilometre uzunluğunda iki ayrı fayın bulunduğunu ve bunların kırılması durumunda 6,7-6,8 büyüklüğünde deprem olabileceğini söyledi. Üşümezsoy, iki ayrı fayın kırılmasının İstanbul’daki Silivri–Yeşilköy hattına benzer etkiler yaratabileceğini ifade etti.
Artçı Depremler Uzun Sürebilir
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremin ikincil kırık üzerinde meydana geldiğini belirterek artçı depremlerin aylarca sürebileceğini vurguladı. Ayrıca köy evleri ve hayvan damlarının bu süreçte etkilenebileceğini söyledi.
Bölgenin Sismik Dinamikleri
Prof. Dr. Naci Görür, Simav Grabeninde kuzey-güney yönlü gerilmenin devam ettiğini ve Anadolu Levhası’nın batıya hareketi nedeniyle normal atımlı fayların bulunduğunu belirtti. Emekli Prof. Dr. Osman Bektaş, Naşa Fay Bloğu’nun geçmişte M6–M7 büyüklüğünde depremlere neden olduğunu ve bölgede büyük sürpriz depremler beklemenin düşük olduğunu kaydetti.
Tekrar Etme Olasılığı Yüksek
DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bugünkü depremin ana şok niteliğinde olduğunu, bölgedeki küçük ölçekli depremlerin daha önce de artçı deprem fırtınaları şeklinde tekrar ettiğini hatırlattı. Sözbilir, Simav ve Naşa çevresinin Batı Anadolu’nun aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu ve gelecekte benzer aktivitelerin olabileceğini belirtti.
Uzmanlar, vatandaşlara dikkatli olmaları, sağlam olmayan binalarda geçici önlemler almaları ve artçı sarsıntılara hazırlıklı olmaları çağrısında bulundu.