Millî Eğitim Bakanlığı, afet ve acil durumlarda yürütülecek psikososyal destek hizmetlerine yönelik kılavuz yayımladı. Kılavuzda çocuklar, gençler ve yetişkinlerin afet sonrası psikolojik dayanıklılığının güçlendirilmesine vurgu yapıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan Afet ve Acil Durumlarda Psikososyal Destek Hizmetleri Kılavuzu, afetlerin yalnızca fiziksel sonuçlarıyla değil, psikolojik ve sosyal etkileriyle de ele alınması gerektiğini vurguluyor. Kılavuzda, afet öncesinden afet sonrasına kadar tüm süreçlerde yapılacak çalışmalar için kapsamlı bir yol haritası sunuluyor.

Bakan Yusuf Tekin’den mesaj
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kılavuza özel kaleme aldığı yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Afet ve kriz dönemlerinde en çok etkilenen gruplar arasında yer alan çocuklar ve gençlerin korunmasını, eğitimin sürekliliğini ve güvenliğini temel sorumluluklarımız arasında görüyoruz. Afet öncesi hazırlıktan afet sonrası iyileştirme çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede psikososyal destek hizmetlerini etkin ve sürdürülebilir şekilde yürütmekteyiz.

Bakanlıkların ve kurumların rolü
Kılavuzda, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanı sıra İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türk Kızılayı, üniversiteler ve yerel yönetimlerin de sorumlulukları detaylı şekilde ele alındı. Sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapılması gerektiği de belirtildi.

Kayseri KAYMEK’ten ücretsiz KPSS ve AGS hazırlık kursu
Kayseri KAYMEK’ten ücretsiz KPSS ve AGS hazırlık kursu
İçeriği Görüntüle

Okul temelli uygulamalar
MEB’in sorumlulukları kapsamında; okul temelli afet yönetim ekiplerinin oluşturulması, düzenli tatbikatların yapılması, psikolojik ilk yardımın uygulanması ve öğrenci-veli farkındalık programlarının sürdürülmesi öne çıktı. Ayrıca afet sonrası geçici eğitim alanları kurulması, grup rehberliği oturumları, uzman yönlendirme mekanizmaları ve personele yönelik destek programlarının uygulanması gerektiği ifade edildi.

Toplumsal dayanıklılığa katkı
Kılavuz, afetlerin yalnızca kriz anında değil, öncesinde ve sonrasında da disiplinler arası iş birliğiyle yönetilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Psikososyal destek hizmetlerinin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiği, bireylerin toparlanma sürecini hızlandırdığı ve uzun vadede toplumun afetlere karşı daha dayanıklı hale gelmesine katkı sağladığı vurgulandı.

Kaynak: Haber Merkezi