Sözcü’nün haberine göre AK Parti’deki istifa depremleri, İzmir’de büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Son olarak İzmir'in Kınık ilçesinde, AK Parti Kınık İlçe Başkanı Sami Mollaahmet’in adı tefecilik skandalına karıştı. Üzerine atılan iddialar, hem parti içindeki dengeleri sarsmış hem de mağdur köylüler tarafından büyük tepkilere yol açmış durumda.
İstifaların arkasında hukuki problemler mi var?
AK Parti'nin birçok ildeki il başkanlarının istifalarının ardından İzmir'in Kınık ilçesinde de Mollaahmet dahil altı ilçenin başkanı görevinden ayrıldı. İstifaların ardında, parti yöneticilerinin hukuki sorunlara bulaşan isimlerin görevden alınması gerektiği yönünde karar aldıkları iddiaları öne çıkarken, Mollaahmet'in özel yaşamı ve ilçedeki uygulamalarıyla ilgili şok edici suçlamalar gündeme geldi.
İddiaya göre Mollaahmet, tefecilik yapmış
Kınık’ta yaşanan iddialara göre, Sami Mollaahmet, ilçede ekonomik zorluk yaşayan köylülere senet karşılığında para vererek büyük bir tefecilik şebekesi kurmuş. Bu kişilerin çoğu, kendilerine vaat edilen büyük kazançlar ve kolay ödeme şartlarıyla Mollaahmet’e güvenmiş, ancak zamanla ödemeleri yapamadıklarında kendilerini büyük bir tehdit ve korku içinde bulmuşlar.
Bir mağdur, Yılmaz İhsan, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “İcraya düştük, Ziraat Bankası’na olan borcumuzu Yaşar Bulgurcu ödedi. Tapu harcını ödedik ama ödediğimiz parayı zamanla ödeyemedik. Sami, bana ‘parayı getirmezseniz başkasına vereceğiz’ diyerek tehdit etti. Hatta arsamı satmak zorunda kaldım.”
Güvenilen isim, hainliğe mi alet oldu?
Gürsoy Abaydın da Sami Mollaahmet’in tefecilik faaliyetleri yüzünden mağdur olanlardan biri. Abaydın, daha önceki tanışıklıkları nedeniyle Mollaahmet’e güvenerek borç almak için onunla görüştü. Ancak zamanla işler kötüye gitti ve Abaydın, Mollaahmet ve işbirlikçilerinin tapusunu alarak kendisinden borç talep ettiğini iddia etti.
Abaydın, yaptığı suç duyurusunda, “Sami Mollaahmet ve Yaşar Bulgurcu beni ve 25 kişiyi mağdur etti. Tapuları elimden alıp, üzerlerine para alıp arsamı sattılar. Diğer mağdurlar da var, bu insanlar Sami Başkan’ın kurduğu tefecilik şebekesi yüzünden büyük zarara uğradılar” dedi.
Mağdurların tanıklıkları ve iddialar
Sosyal medyada paylaşılan videolarda, mağdurlar Sami Mollaahmet ve işbirlikçileri tarafından tehdit edildiklerini ve zorla borçlandırıldıklarını vurguluyorlar. Bazı mağdurların, yaşadıkları maddi zorluklar yüzünden intihar etmeyi düşündükleri bile iddia edildi.
Bir mağdur, “Tapumun içinde kardeşlerimin evi vardı, o yüzden durum çok daha karmaşık hale geldi. Sami Mollaahmet beni tehdit etti. İntihar etmek üzereyken bir arkadaşım beni sakinleştirdi” diyerek yaşadığı korkunç durumu anlattı.
Savcılık ve parti yetkilileri ne dedi?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkında suç duyuruları yapılan Sami Mollaahmet ve işbirlikçileri hakkında soruşturma başlatmışken, AK Parti yetkililerinin de konuya ilişkin sessizliğini koruduğu ifade ediliyor. Parti içindeki bazı kaynaklar, Mollaahmet’in bu suçlamalar nedeniyle görevden alındığını ve daha fazla mağduriyet yaşanmaması için gereğinin yapılacağına dair teminat verdiğini belirtti.
Tefecilik iddiaları AK Parti’de tartışma yaratacak
İzmir'deki Kınık ilçesinde yaşanan bu gelişmeler, AK Parti’de büyük bir huzursuzluğa neden olmuş durumda. Parti içindeki bu tür suçlamalar, iktidar partisinin zor bir duruma sokarken, özellikle yerel seçimlere yönelik stratejileri etkilemesi bekleniyor.
Mollaahmet ve diğer iddialı isimlerin tefecilikle suçlanması, partinin adının karıştığı başka skandallara yol açarsa, AK Parti için ciddi bir itibar kaybına yol açabilir. Söz konusu suçlamaların doğruluğu, adli makamlar tarafından yapılacak soruşturmaların sonucuna bağlı olarak netlik kazanacak. Ancak şimdiden bu olayın, hem AK Parti'nin iç yapısını hem de İzmir'deki siyasi dengeleri alt üst etme potansiyeline sahip olduğu söylenebilir.
