İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Kazım Yücel, Halk Eğitim Merkezi’nde toplanan kitap, defter ve kırtasiye malzemelerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nın izni ve ihale süreci olmadan hurdacılara satıldığını iddia etti. Yücel’in gündeme getirdiği iddialar, Milli Eğitim’deki usulsüzlük tartışmalarını yeniden alevlendirirken bu kez de imza krizini beraberinde getirdi.
Halk Eğitim Merkezi’ndeki satışlar kanuna aykırı mı?
İYİ Parti GİK Üyesi Kazım Yücel, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Halk Eğitim Merkezi’nde biriken kitap ve defterlerin, resmi ihale süreçleri işletilmeden bireysel olarak hurdacılara satıldığını öne sürdü. Yücel, “Kurumlar kanunların belirlediği yol ve yöntemlere uymak zorunda. Bu tür malzemelerin satışları yalnızca Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihale usulüne göre yapılabilir” dedi.
İhale süreci olmadan yapılan satışlar, bakanlık tarafından bilinmiyor
Yücel, elinde bulunan evrakların bireysel satışların yapıldığını ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu satışlardan haberdar olmadığını gösterdiğini belirtti. Satışların usulsüzlüğü, eğitim kurumlarındaki şeffaflık ve hesap verebilirlik tartışmalarını gündeme taşıdı.
Satıştan elde edilen gelirin kurum hesaplarına girmediği iddiası
Yücel’in iddiaları arasında satıştan elde edilen gelirin resmi kurum hesaplarına yatırılmadığı da bulunuyor. Belgelerde, hurdacıdan alınan paranın bireysel olarak tahsil edildiği ve resmi kayıtlara geçirilmediği öne sürüldü. Yücel, “Kurum kasasına girmeyen her kuruş şaibe yaratır. İhale yapılmış olsa bile, gelir okul aile birliklerine aktarılmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
İnceleme süreci iki yıldır sürüyor, zamanaşımı endişesi
Kazım Yücel, konuyla ilgili incelemelerin yaklaşık iki yıldır devam ettiğini fakat henüz bir sonuca ulaşılamadığını belirterek sürecin zamanaşımına uğratılmak istendiği şüphesini paylaşarak, “Sadece birkaç memurun görev yerinin değiştirilmesiyle bu iş kapatılamaz. Gerçek sorumlular kim? Paralar kimlerin hesabına geçti? Neden hâlâ adım atılmadı?” sorularını yöneltti.
114 bin TL’lik muayene ve kabul belgesindeki şüpheli imzalar
Öte yandan yaptığı yeni açıklamada ise İYİ Partili Yücel, satış sürecinde kullanılan muayene ve kabul belgelerindeki imzaların gerçekliğine dikkat çekti.
“Halk Eğitim’in neresinden tutsan elinde kalıyor. Kamu kurumları, hizmet ve ürün satın alımlarında muayene ve kabul belgelerinin gerçek görevlilere imzalatılması zorunludur” diyen Yücel, belgelerde yer alan imzaların kopyalanmış olabileceği şüphesini dile getirdi.