Latince adı Viburnum Opulus olan bu bitki ile şurup yapıp içmeye başladılar. Bu tatlı ve ekşi bir içki türüydü. Bu şuruba meyve likörü de denebilir. Gilebolu bitkisi 2 ila 5 metre yüksekliğinde olaan bir çalı türünde yetişiyor. Bu ağaç türü bodur ve sulu bir bitki türü. Metveleri yuvarlak çiçekleri beyaz açan bu bitkiye ‘’snowball bush’’ yani kartopu çalısı da deniyordu.
Haziran ayında çiçeklerini açan ve sonbaharda meyvelerini veren bu ağaç meyveler toplandığında şurup yapıp içiliyordu.
Gilabolunun kabuksuz, zarlı taneciklerinin içerisinde valerianik asit, fosenik asit, viburnik asit, volatile asit (gaz haline dönüşebilen, buharlaşan asit), kırmızı renk maddesi var. H.Kramer, bunlara ilaveten demir şurubu, çivit, tanen ve kendine has acı, ekşi bir tadı olan özün (viburnum) nötür, yani ne asit ne baz olduğunu, eterde ve alkolde çözülebilen ve suda çok az çözülebilen şekilsiz ve beyaz bir toz olduğunu keşfedildi
Sağlık alanında kullanımı
Gilobolu bitkisi sağlık alanında spazm çözücü etkisi ile kullanılan çok faydali bir bitki türü olarak biliniyor. Amerikalılar bu bitkinin krampları geçirdiğini keşfetti
Bu bitki krampların yumuşaması, gevşemesi ve bütün spazm çeşitlerine, astıma, histeriye (peri hastalığı) ve kadınların değişik uzuvlarındaki (kol, bacak) kramplarına iyi geliyordu ve özellikle de gebelik esnasında kullanılmasının yüksek derece faydalı olduğu biliniyordu. Doğum esnasındaki bütün ağrı nöbetlerini ve rahatsızlıkları önlediği ortaya konmuştur. Eğer gebeliğin son iki ayında günü birlik kullanılırsa doğumda kolaylık sağladığı ifade ediliyor ve şöyle deniyor: “Viburnum, gebelik esnasında çocuk düşürmeyi önlemek için hazırlanan bir preparattır. Bu bitki rahim içinde oluşan şiddetli ağrıları yatıştırır, sona erdirir, rahim çeperini gevşeterek doğumun kolaylığını sağlar.” Bu bitki, idrar yolları hastalıklarında da kullanılıyor.
Çünkü, kanalları açıcı, rahatlatıcı ve gevşetici bir özelliği var. (spazm çözücü) Böbrek taşlarını parçalamıyor ama bu kanallara giren ve şiddetli ağrılara yol açan taşların düşmesine yardımcı oluyor. Basur dahil vücudun bütün kanal sistemlerine inanılmaz derecede etki yapıyor. Tortuları, iltihapları, şişmeleri, urlaşan bölümleri temizliyor. Öylesine bir yatıştırıcı özelliği var ki, histeri hastalarında dahi kullanılabilen müthiş bir yatıştırıcıdır ve sinir sistemi üzerinde büyük bir etki sağlamaktadır.
Gilebolu sadece böbrek taşı değil diğer sağlık sorunlarına da faydalı
Bunun dışında astım, öksürük, hazımsızlık, akciğer hastalıkları ve boğaz ağrılarının tedavisinde kullanılıyor. Özellikle hazımsızlık ve mide rahatsızlığı çekenlere içerisindeki volatile asit sayesinde yardımcı oluyor. Bu madde gaz haline dönüşebilen, buharlaşan bir asit türü olduğu için hazım olayında en doğal rahatlama yöntemlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bünyan'da yetişiyor
Kayseri'de özellikle böbrek taşlarını düşürmesi ile bilinen Gilebolu bitkisi Kayseri'nin çoğu ilinde iklimin elverişli olması nedeniyle bolca yetişiyor. Özellikle Bünyan ilçesi Gilebolunun baş üreticisi olarak oldukça popüler. Sadece böbrek taşı değil hamile kadınların rahat doğum yapabilmesi içinde faydalı olduğu söylenen bu bitki Kayserililer içinde bulunmaz bir nimet özelliği taşıyor.