Kayseri, binlerce yıllık tarihiyle pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Kentte bilinen ilk yerleşim yeri ise Erken Tunç Çağı’nda kurulan Kültepe (Kaniş/Karum) olarak kayıtlara geçti. Hitit öncesi Anadolu’nun yerli halkı Hatti’ler tarafından kurulan Kültepe, M.Ö. 4000’lerden Roma dönemine kadar kesintisiz yerleşim gördü.
Hitit Öncesi Yerleşim Merkezi
Kayseri’nin ilk yerleşim alanı olan Kültepe, Anadolu’nun en eski medeniyetlerinden Hatti’ler tarafından kuruldu. Hemen yanı başında yer alan Karum ise Asurlu tüccarlar tarafından ticaret merkezi olarak inşa edildi. 1948 yılından bu yana devam eden arkeolojik kazılarda, bu döneme ışık tutan 20 binden fazla çivi yazılı tablet gün yüzüne çıkarıldı. Tabletlerde ticari ilişkiler, antlaşmalar ve mektuplar gibi dönemin sosyal ve ekonomik yapısına dair önemli bilgiler yer alıyor.
Açık Hava Müzesi Niteliğinde
Kültepe, M.Ö. IV. binyıldan yani Kalkolitik Çağ’dan başlayarak Asur, Hitit, Frig ve Roma dönemlerine kadar uzanan bir yerleşim alanı olarak biliniyor. Bu yönüyle farklı uygarlıkların kalıntılarını bir arada barındıran Kültepe, adeta açık hava müzesi özelliği taşıyor. Kayseri ise bu önemli merkezin yakınında yer alarak söz konusu medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşıyor.
Türk Hâkimiyeti ve Cumhuriyet Dönemi
1067 yılında Selçuklu komutanı Afşin tarafından Türk topraklarına katılan Kayseri; Selçuklu Devleti, Eratna Beyliği, Dulkadiroğulları, Kadı Burhanettin, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir kültür merkezi oldu. Cumhuriyet döneminde 1924 Anayasası ile il statüsüne kavuşan şehir, Türkiye’nin ilk uçak fabrikasına, demiryolu bağlantılarına ve sanayi yatırımlarına ev sahipliği yaptı.
Günümüzde Kayseri
1953’te kurulan Sümer Bez Fabrikası ve 1950’lerde başlayan sanayi sitesi yapılanmalarıyla Türkiye’nin sanayi ve ticaret hamlelerine öncülük eden Kayseri, günümüzde ekonomik, kültürel, sağlık, eğitim, spor ve şehircilik alanlarında hızlı gelişim göstererek Türkiye’nin dikkat çeken şehirleri arasında yer alıyor.