İktidarın CHP’li belediyelere yönelik artan operasyonları siyasetin gündemini belirliyor. Ankara’da başlayan gözaltı ve tutuklamalar sonrası kamuoyunda, “CHP’li belediyeler 2028’e kadar tek tek el mi değiştiriyor?” sorusu tartışılıyor.
CHP’li belediye kalmayana kadar mı?
Gözünü karartan iktidarın hayali CHP’siz bir seçim sandığı...
Ankara operasyonundan sonra niyetin de ötesinde artık, tek amacı diyebilirim…
Bu durumu başarabilir mi?
CHP’nin 55’incisini yaptığı, meydanları dolduran kalabalıkları gördükten sonra…
Toplumsal muhalefetin/seçmenin CHP etrafında tek vücut olduğunu gördükten sonra…
Açıkçası: Türkiye ittifakını gördükten sonra...
Olağanüstü siyasi ayak oyunlarına rağmen, gözünü karartan iktidara rağmen CHP’nin ikiye bölünmediğini, kavga çıkmadığını gördükten sonra…
Bu iş zor ve imkânsız bence...
Ama…
Bir erken seçim olmazsa? 2028 seçim takvimi öncesinde CHP’nin elinde sadece birkaç belediye kalacağı endişesi hâkim kamuoyunda. Çünkü gidişat iç açıcı değil. Kimini korkutarak, kimini soruşturma tehdidiyle, kimini hapse düşme endişesiyle saf değiştirirse yani AK Parti’ye geçerse kimse şaşırmasın... İktidar “ben devletim, hükümetim” diyor ve gözünü kararttı…
CHP’li belediyelere operasyon yapılıyor, devamı da edebilir...
Çok sayıda belediye başkanı tutuklu, bu sayı artabilir...
Ankara’daki gözaltılar “konser soruşturması”, “devlet 154 milyon lira zarara uğratıldı” şemsiyesi açılarak yapıldı. Bunun devamı gelecektir...
Neden mi böyle yazıyorum?
Şundan:
Bu konu yeni değil. Bir yıl önce gündeme gelmişti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş basın toplantısıyla iddialara yanıt vermişti. Bu konu hâlen hafızalarımızda canlı durmaktadır. Teftiş kurulu görevlendirdi; rapor temiz çıkmıştı...
Sayıştay denetim yaptı: rapor temiz çıkmıştı...
Ama savcılığın görevlendirdiği bilirkişi veya kişiler “temiz değil” deyince operasyon başladı… Merak ediyorum: “Bu harcamalarda usulsüzlük, yolsuzluk yok, devlet zarara uğratılmamıştır” diyen teftiş kurulu üyeleri de Sayıştay denetçileri de gözaltına alınıp sorgulanacak mı?
Hayır, tabii ki…
İstanbul’da, Adana’da, Antalya’da, Adıyaman’da da benzeri oldu, daha da olacak gibi. İçişleri Bakanlığı’nın onlarca müfettişi yıllarca CHP’li belediyelerde denetim yaptı, bir şey bulamadı. Yüzyılın yolsuzluğunu (!) göremediler. Veya gördüler ama bir nedenle gizlediler (!). Bu durumda İBB’yi denetleyen yüzlerce müfettişin de soruşturulması gerekmez mi?
Gerekmiyor!
Son altı ayda yaşadıklarımızı alt alta koyunca yapılan bu operasyonların siyasi olduğu tartışma götürmez olarak karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar siyasiyse, bundan sonrakiler de siyasi olacaktır…
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonda gözaltına alınanlardan 5 kişi tutuklandı, 9 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı...
Endişem, vatandaşların oylarıyla seçilmiş olan CHP’li belediyeleri CHP’nin elinden alabilmek için baskıların devam edeceği, ediyor da...