Türk Hava Kuvvetleri’nin yıllardır en kritik görevlerinde kullandığı C-130 askerî nakliye uçakları, 11 Kasım 2025’te yaşanan acı olayla yeniden gündeme geldi. Kayseri’den görev için havalanan ve 543 numaralı uçuşu gerçekleştiren, 68-01609 kuyruk numaralı C-130, Azerbaycan’ın Gence şehrinden kalkışından kısa bir süre sonra Gürcistan hava sahasında düştü. Bu elim kazada toplam 20 askerimiz şehit oldu.
Yetkililer, kazanın nedenine ilişkin teknik incelemelerin sürdüğünü belirtirken, uçağın kara kutusunun güvenli biçimde bölgeden alınarak Kayseri’deki uzman birimlere getirileceği açıklandı. Olay, kamuoyunun dikkatini bir kez daha Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en yoğun kullanılan nakliye uçaklarından biri olan C-130’ların yapısına, görevlerine ve teknik kapasitesine çevirdi.
C-130 Türk Hava Kuvvetleri’nin çok yönlü görev uçağı
1950’lerden bu yana dünya genelinde kullanılan ve güvenilirliğiyle bilinen C-130 Hercules, askerî havacılıkta gerçek bir “omurga uçağı” olarak tanımlanıyor.
Türkiye’de de hem barış hem operasyon dönemlerinde en stratejik taşıma görevlerini üstlenen bu uçaklar, geniş kullanım alanlarıyla dikkat çekiyor.
C-130’un temel görevleri:
•Askerî personel ve malzeme nakli
•Tıbbi tahliye görevi
•Hava indirme operasyonları
•Acil yardım ve insani destek uçuşları
•Operasyonel bölgelere lojistik destek
•Uzun menzilli kargo taşımacılığı
Teknik özellikleri:
•Dört turboprop motor
•Zorlu hava ve arazi koşullarında görev yapabilme
•Kısa pistlere iniş-kalkış kabiliyeti
•Ağır yükleri uzun mesafeye taşıyabilme
•Geniş iç hacmi sayesinde personel, araç ve teçhizat taşıyabilme
Yüksek dayanıklılığı ve çok yönlü görev yapısı nedeniyle C-130’lar, Türk Hava Kuvvetleri’nin kritik operasyonlarında yıllardır aktif biçimde kullanılıyor.
Olayda kullanılan uçağın önemi
Kayseri’de konuşlu birimlerden görev alan C-130’lar, bölgesel operasyonlarda ve uluslararası görevlerde sıklıkla uçuş yapıyor. Kazaya karışan uçak da rutin bir askerî nakliye görevi kapsamında Kayseri’den kalkarak Azerbaycan’a intikal etmişti.
Bu kazanın ardından gözler, hem uçağın görev geçmişine hem de teknik incelemelere çevrildi.
Kara kutu nedir? Neden bu kadar önemlidir?
Bir uçak kazasının ardından en önemli veri kaynağı, kamuoyunda “kara kutu” olarak bilinen uçuş kayıt cihazlarıdır. Bu cihaz aslında iki bölümden oluşur:
•FDR – Flight Data Recorder
•Uçağın hız, irtifa, motor gücü, kontrol yüzeyi hareketleri gibi teknik verilerini kaydeder.
•CVR – Cockpit Voice Recorder
•Pilotların konuşmalarını, kokpit içi sesleri ve uyarıları kayıt altına alır.
Bu iki kayıt cihazı, kazanın hangi aşamada ve hangi teknik sebeplerle yaşandığının anlaşılmasında belirleyici rol oynar. Yetkililer, bölgeden çıkarılan kara kutunun Kayseri’deki inceleme merkezine getirileceğini ve çözümleme işlemlerinin uzman ekiplerce yapılacağını doğruladı.
Kara kutudan çıkacak veriler; uçağın düşüş anındaki durumunu, pilotların son manevralarını ve teknik sistemlerin davranışlarını ayrıntılı biçimde gösterecek. Böylece kazaya yol açan etkenler netleşmiş olacak.


