Kayseri Haber / AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde AK Parti Grubu adına kürsüye çıktı. Konuşmasında CHP’nin “gölge kabine” atamalarına değinen Çopuroğlu, muhalefetin ekonomik göstergelere yaklaşımını eleştirerek CDS primindeki düşüş ve Merkez Bankası rezervleri üzerinden “olumlu gelişmelere sessiz kalındığı” iddiasını dile getirdi.
“Gölge Kabine” Diyerek CHP’yi Tiye aldı
Çopuroğlu, CHP’nin yeni yapılan “gölge kabine” atamalarını gündeme getirerek bu isimlerin kamuoyuna ne tür bir katkı sunduğunu sorguladı. Muhalefetin eleştirilerini “aleyhte” açıklamalarla sınırlı tuttuğunu savunan Çopuroğlu, ekonomik göstergelerde olumlu gelişmeler yaşandığında aynı hızla değerlendirme yapılmadığını ileri sürdü. Özellikle CDS primi örneği üzerinden, muhalefetin seçici biçimde tepki verdiğini söyleyerek “olumluya da olumlu deme” çağrısı yaptı.
“Evet, dün değil evvelsi gün kabine oluştu. Birkaç bakanımız değişti, yerlerine yeni bakanlar geldi. Hükûmetimizin kabinesinden bahsetmiyorum; CHP’nin sanal—yok sanal değil—gölge kabinesiyle alakalı atamalar yapıldı. Muhtemelen de yarın toplanacaklar.
Ben merak ediyorum: Bu gölge bakanlar ne yapıyorlardı? Şimdiye kadar herhangi bir şey yaptılar mı? Olumlu, lehte bir şey söylediler mi? Aleyhte kısmını atladık; lehte bir şey söylediler mi? Söylemediler. “Söylenecek bir şey yok” diyebilirsiniz ama CDS primi gelince yerinden Formula pilotları gibi “vınnn” diye fırlayıp açıklama yapmak sizin işiniz.
225’e düşünce tık yok. De ki: “Biz belki bunu atlamış olabiliriz, belki söylememiş olabiliriz” ya da “Biz de takip etmemiş olabiliriz.””
“İşinize Gelince Sağır, İşinize Gelmeyince Bağır”
Konuşmasının ikinci bölümünde Çopuroğlu, muhalefetin bütçe ve para politikası eleştirilerini hedef aldı. Merkez Bankası rezervlerine ilişkin rakam verdiğini belirten Çopuroğlu, bu alanda artış olduğunu ifade ederek muhalefetin aynı konuda geçmişte yüksek sesle eleştiri yaptığını, olumlu tabloya karşı ise sessiz kaldığını söyledi. Bu yaklaşımı “seçici körlük” olarak nitelendiren Çopuroğlu, muhalefetin söyleminde tutarlılık çağrısı yaptı.
“Peki, sık sık eleştirdiğiniz bütçedeki parayı, Merkez Bankası’ndaki parayı sürekli dilinize doladığınız dönemlerde ne yapıyordunuz? Sürekli eleştiriyordunuz. Tabii ki eleştireceksiniz; yalnız vatandaş sizden doğruya doğru demenizi istiyor. Zaten diğer kısımlarla alakalı muhteşem bir tesisat yapıyorsunuz.
Peki, Merkez Bankası rezervleri… Ben dersime cumartesi çalıştım; o zaman 186,4 milyar dolardı. Belki bugün de artmış olabilir. O zaman niye cevap vermediniz? Neden tık yok? Siz de işinize gelince sağır, işinize gelmeyince bağır yöntemini çok seviyorsunuz. Bence bundan vazgeçmeniz lazım.”
“Lafla Peynir Gemisi… Devamını Siz Söyleyin”
Çopuroğlu, geçmiş yıllarda ilan edilen tasarruf adımlarına yönelik muhalefetin yaklaşımını da eleştirerek “aynı eleştirilerin tekrarlandığını” savundu. Harcama kalemlerinin bütçedeki oranına dair bir düşüş olduğunu öne sürüp muhalefeti “rakamlarla konuşmaya” davet etti. Ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının art arda açıklamalar yaptığını belirterek, ekonomiye ilişkin “parlak dönem” değerlendirmelerinin muhalefet tarafından sahiplenilmediğini söyledi. Konuşmasını ise “lafla iş olmaz” vurgusuyla, dikkat çeken bir deyimle tamamladı.
“Öbür taraftan, biz burada iki yıl önce konuşma yaparken Sayın Bakanımız çıktı ve dedi ki: “Önümüzdeki dönemde tasarruf genelgesini hayata geçiriyoruz.” Hep gülümsediniz, gülüştünüz. Evet, aynı şeyi yaptığınız gibi yaptınız; zaten geçen seneki konuşmalara baksanız, ben bir sene önceki konuşmalara bakın, aynı şeyleri konuştuğunuzu tahmin ediyorum. Bir değişiklik yok.
Peki o zaman ne dediniz? “Düzelmez” dediniz. Sizi rakamlara davet ediyorum, rakamlara davet ediyorum. Harcamaların bütçe üzerindeki oranı yüzde 4,6’dan 2024 sonu itibarıyla kaça düştü? Bilin bakayım. Bilemezsiniz; dersinize çalışmıyorsunuz. Çalışın da gelin şuraya. Dört-beş yıldır konuştuklarınızı aynen devam ettiriyorsunuz.
Şimdi siz işinize geldiğinde bunları tıkır tıkır açıklıyorsunuz. Yalnız açıklamadığınız bir şey daha var. Onu kim açıklıyor? Elin oğlu açıklıyor; belki de elin kızıdır, bilmiyorum. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları açıklıyor. Öyle bir-iki tane de değil; üç tane şirket bir yıl içerisinde arka arkaya açıklama yapıyor. Hadi biri yanlışlıkla yaptı diyelim; biri üç sefer, biri iki sefer, diğeri yedi sefer açıklama yapıyor. Açıklamada ne diyor? “Böyle giderse 2026 parlak” diyor.
Neticede şunu bilmek lazım: Eğer konuşarak bir şey yapılsaydı, peynir gemisi yürürdü. Yani hayırdır; çıkınca okursun, anlarsın zaten. Özetle: Lafla peynir gemisi… devamını siz söyleyin.”





