Yeni düzenleme, mevcut yüzde 10’luk gümrük vergisine ek olarak tüm segmentlerde ilave mali yükümlülükler getiriyor. Bu uygulamayla birlikte Türkiye’de uzun süredir yüksek satış hacmine sahip birçok modelde ciddi bir fiyat düzeltmesi bekleniyor. Matrahsız fiyatı 1 milyon TL olan bir aracın ek vergi sonrası 250 bin TL’lik maliyeti oluşurken, ÖTV ve KDV eklendiğinde toplam artış yaklaşık 540 bin TL seviyesine ulaşıyor. Matrah yükseldikçe bu artış daha da belirgin hale geliyor ve tüketicinin nihai liste fiyatına doğrudan yansıyor.
Düzenleme Japonya üretimlerini daha fazla etkiliyor
Yeni vergi politikası özellikle Japonya merkezli markaları ön plana taşıyor çünkü bu ülkeden gelen modeller düzenlemeden doğrudan etkileniyor. Toyota Corolla Cross, Nissan X-Trail, Honda Civic, CR-V, HR-V ve Jazz gibi Türkiye’de çok satan modellerde belirgin artışlar bekleniyor. Lexus’un LBX, NX, RX ve LX serileri ise üst segmentte fiyat dalgalanmasının en yüksek yaşanacağı modeller arasında yer alıyor. Özellikle SUV segmentindeki fiyatların tüketici tercihlerini doğrudan değiştirebileceği belirtiliyor. Audi Q5, BMW X3 ve Volkswagen Polo gibi modeller ise farklı ülkelerde üretilmelerine rağmen belirli versiyonlarının bu kapsamda olduğu için maliyet artışıyla karşılaşacak.
Otomotiv pazarında dengeler değişebilir
Otomotiv sektörü uzmanı Emre Özpeynirci, CNBC-e’ye yaptığı açıklamada şirketlerin 2025 yılını mevcut stoklarla kapatacağını söyledi. Özpeynirci’ye göre vergi düzenlemesi kapsamındaki modellerin yüzde 80’i 2026’da Türkiye pazarına gelmeyebilir. Bu durum özellikle Japon üreticilerin Türkiye satışlarında daralma riskini artırıyor. Türk tüketicisinin orta segmentte alternatif arayışına yönelmesi beklenirken, yerli üretim modellerin ve AB ülkelerinden ithal edilen araçların pazar paylarında artış gözlemlenebilir. Yeni dönemde fiyat artışlarının sadece satışları değil, ikinci el piyasasını da hızla etkileyebileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Tüketici için tablo ne ifade ediyor?
Yeni vergi düzenlemesi, kısa vadede fiyatların yukarı yönlü hareketini kaçınılmaz hale getiriyor. Orta segment araçlarda ek maliyetlerin yüz binlerce lirayı bulması tüketiciyi alternatif segmentlere yöneltebilir. Üst segmentte ise artan yükümlülükler şirketlerin Türkiye stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Uygulamanın ilerleyen dönemde pazar çeşitliliğinde daralmaya yol açacağı ve rekabeti belirli markalara doğru kaydıracağı öngörülüyor.
