Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçe görüşmelerinin kapanış konuşmasında, küresel risklerin arttığı bir dönemde Türkiye ekonomisinin büyümesini sürdürdüğünü belirterek, enflasyonla mücadelede orta ve uzun vadeli hedefleri kamuoyuyla paylaştı. Yılmaz’ın konuşması; büyüme performansı, tarım ve sanayi görünümü, dış denge, istihdam, KOBİ destekleri ve deprem sonrası harcamalar başlıklarında kapsamlı mesajlar içerdi.
Enflasyonla Mücadelede Takvim: 2026 ve 2027 Vurgusu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ekonomisinin küresel belirsizliklere rağmen dengeli ve sürdürülebilir bir zeminde büyümeye devam ettiğini belirterek, 2026 yılında dış konjonktürün daha olumlu olmasını beklediklerini söyledi. Konuşmasında büyüme performansına dikkat çeken Yılmaz,
"2024 yılında yüzde 3,3 büyüyen ekonomimiz, 2025'in ilk dokuz ayında yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,7'lik bir performans sergileyerek 21 çeyrektir süren kesintisiz büyüme başarısını korumuş ve üretim gücümüzün dayanıklılığını kanıtlamıştır" ifadelerini kullandı.
Büyüme rakamlarının enflasyondan arındırıldığını vurgulayan Yılmaz, Meclis kürsüsünden muhalefete yönelik şu sözleri söyledi:
"Sayın Murat Emir bunu kendi partinizden bilenlere sorun. Yalan sözünü size yakıştıramadım. Asıl yalanı size o hiçbir teknik dayanağı olmayan tabloları hazırlayanlar söylüyor"
Tarım, Sanayi ve Üretim Yapısına Dair Değerlendirme
Sanayi sektöründeki toparlanma ve sabit sermaye yatırımlarındaki artışın büyümenin yapısını güçlendirdiğini ifade eden Yılmaz, üretim cephesindeki iyileşmenin geleceğe dönük kapasiteyi beslediğini belirtti. Tarım sektöründe yaşanan daralmanın geçici olduğunu vurgulayan Yılmaz,
"Tarım sektöründe bu yıl görülen zayıflama ise, yapısal bir sorundan ziyade büyük ölçüde dönemsel etkilere dayanmaktadır." dedi.
Zirai don, kuraklık ve baz etkisine dikkat çeken Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Tarım sektörümüz üçüncü çeyrekte yüzde 12,7 daralmakla birlikte, dördüncü çeyrekte daha olumlu bir görünüm sergilemekte olup, yıllık olarak yüzde 6 daralma tahmin ediyoruz."
Tarımda yaşanan etkilerin büyüme ve enflasyon üzerindeki sonuçlarına değinen Yılmaz,
"Tarımda yaşanan ve dönemsel olan bu etkiler olmasa, büyümemiz daha yüksek, enflasyon oranımız ise daha düşük gerçekleşecekti." ifadelerini kullandı ve "2026 yılında tarım ve gıda konuları başta gelen önceliklerimiz arasında olmaya devam edecektir" dedi.
Enflasyon Verileri Dış Denge ve İstihdam Mesajları
Enflasyon cephesindeki son duruma ilişkin konuşan Yılmaz, "Türk lirasının kazandığı direnç ve ekonomi yönetimindeki güçlü eşgüdüm, atılan adımların ne denli sağlam bir zemine oturduğunu kanıtlar niteliktedir." diyerek Kasım 2025 verilerine dikkat çekti. Yılmaz, "Yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 31,1'e, mal grubu enflasyonunun ise yüzde 18,6 seviyesine gerilemesi, sürecin meyvelerini vermeye başladığını göstermektedir." ifadelerini kullandı.
Enflasyon beklentilerine ilişkin olarak ise şunları söyledi:
"Aralık ayında da bu düşüş trendinin sürmesini ve 2025 yılını yüzde 30'un biraz üzerinde bir rakamla kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Arz tarafını güçlendiren reform adımları ve talep yönetimindeki kararlılığımızla, 2026 yılında enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi, 2027 itibarıyla ise yeniden tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz."
İstihdama ilişkin verileri paylaşan Yılmaz,
"Mevsimsel etkiden arındırılmış istihdam, üçüncü çeyrekte 65 bin kişi artmış, işsizlik oranı yüzde 8,5 olmuştur." dedi.
KOBİ Destekleri Rezervler ve Deprem Harcamaları
KOBİ’lere yönelik destekleri hatırlatan Yılmaz, "İstihdamını koruyan KOBİ'lerimiz için gelecek yıl bu desteği 3 bin 500 liraya çıkarıyoruz işçi başına." ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası rezervlerine ilişkin olarak ise, "12 Aralık 2025 tarihi itibarıyla, 190,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen brüt rezervler, geçen yılın aynı dönemine göre 27,3 milyar dolarlık güçlü bir artış göstermiştir." dedi.
Deprem bölgesindeki çalışmalara da değinen Yılmaz, "Son 2.5 yılda dile kolay. 90 milyar dolar ekstra bir harcama yaptık." ifadelerini kullandı ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bu ayın sonunda 450 binden fazla hak sahibine anahtarları teslim edilecek."
