Radisson Blue Otel’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kendisine adaylık sürecinde destek verenlerle bir araya gelen Ayhan Ogan aday gösterilmemesinin Yerel dinamiklerle ilgisi olmadığını söyledi işte konuşmasından önemli detaylar:
Aday gösterilmememin Kayseri ile ilgisi yok
“Aday olamam buradaki yerel dinamiklerle ilgili bir durum değil. Bu sadece bizim adaylığımızla ilgili bir konuda değil. Duruşumuz itibarı ile, inandığımız değerler ilkeler itibarı ile, öylemi yapsaydık, böylemi yapsaydık diye sorgulama pozisyonuna da hiçbir zaman düşmedik, düşmeyiz. Bizim anlayışımız perspektifimiz neyi gerektiriyorsa biz onu yaptık. Kayseri’de önemli olan hoş bir seda bırakmak değimli, hepimiz ölümlüyüz kimin ne zaman nerde emaneti teslim edeceğinin garantisi yok belli değil. Son nefesimize kadar, ne omurgamızı eğirtiriz, ne de ayrımcılığa, baskılara karşı boyun eğeriz
Konuşulmayanları konuştuk dokunulmayanlara dokunduk
Diklenmedik dik durduk. Dokunulmayanlara dokunduk. Konuşulmayan bazı şeyleri konuştuk. Buda bizim karakterimizin özelliğidir. Tanıyanlar, arkadaşlar bilir. Bunu yapmasaydık o zaman asıl bizim için ayıptı. Kendisini inkâr etme pozisyonuna düşmekti. Yatığımız hiçbir işten pişman değiliz. Geldiğimizin ikinci günü bize ayrımcılık yapıldı uygulandı. Çünkü bizim nerden geldiğimizi, kim olduğumuzu biliyorlardı. Baskı altına almak istediler bizde boyun eğmedik. Olan bitenin özeti budur. Neden aday edilmedi diye sağda solda çok konuşuluyor. Dedikodulara çok fazla itibar edilmemesi gerekir
Yedi dosya ile Türkiye’ye cezalandırılma ve çökertme planlandı
Bu durum beş ocakta gazetelere verdiğimiz ilanlarla başladı. 17-25 aralık hep iki dosya diye anlatılıyor. Aslında dosya sayısı yedi idi. Bu dosyalarla Türkiye’yi cezalandırma ve çökertme planı yaptılar. İlk dosya 17 aralık dosyası, ikinci dosya 25 aralık dosyası, üçüncü dosya İzmir’de açılan Binali Yıldırım merkezli dosya,dördüncü Mersin limanı için açılan dosya, beşinci Kayseri’nin de içerisinde olduğu Türkiye’nin çeşitli illerinde yürütülen İHH merkezli el kaide dosyası, altıncı dosya mit tırlarının durdurulma dosyası, yedinci dosya ise açmaya fırsat bulamadıkları, savcı değişikliği ile ortaya çıkan, arşivlerden silinmeye çalışılmış ama silinememiş Selam Tevhid dosyası. Bugün yapılan operasyonlar selam tevhit deki, dinlemelerden dolayı içerisinde benimde olduğum şikayetçilerin açtırdığı dava neticesinde olan hadiselerdir. Bu yedi dosya ile sınırlarını aşan operasyonlar ile Türkiye cumhuriyeti devleti çökertilmek ve hizaya getirilmek istendi.
Bu davalar Tayyip Erdoğan’ı bitirme işi idi
Bunlar yolsuzluk davası değildi. 5 Ocakta yapılan anayasa mahkemesine gönderme işi, aklama işi değildi. 5 ocakta anayasa mahkemesine gönderip Tayyip Erdoğan’ı bitirme işi idi. Biliyorsunuz 5 Ocakta biz bir ilan verdik ve her şey deşifre oldu. Eğer bu 5 Ocakta plan yürüse idi, bugün ya da on gün öncesinden Tayyip Erdoğan başkan olur mu, olmaz mı yı değil, Anayasa mahkemesine gidecek mi gitmeyecek miyi konuşuyor olacaktık. Türkiye’de bakanların ardı sıra Tayyip Erdoğan’ı, Bilal Erdoğan’ı Anayasa mahkemesi çağıracaktı. Tayyip Erdoğan siyaseten bitmiş olacaktı. Askıda kalacaktı böyle seçime gidilecekti. Buradan farklı gelişmeler planlanıyordu.
CNN ve Hürriyet bizi çok sıkıştırdı. Ertuğrul Özkök bizi hedef gösterdi
Son sekiz yılda birçok kez ilanlar verdik kampanyalar yaptık. Bunların en büyüğü bana göre Ak partinin kapatma davasında yaptığımız kampanya idi. O zaman merkez medya CNN ve Hürriyet gazetesi bizi çok sıkıştırmıştı. 5 Ocak haricinde hiçbir şeye bu kadar müdahil olmamışlardı. 5 Ocak’ta Ertuğrul Özkök üç gün arka arkaya bizi yazarak hedef gösterdi. Ertuğrul Özkök’ün kalem arkadaşları bir hafta bizi yazarak bizi hedef gösterdi.
Müstemleke CEO suna cevaben verdiğimiz gazete ilanı yüzünden son anda aday listesinden çıkartıldık
Hatırlıyorsanız bizde Ertuğrul Özkök’e Müstemleke seosuna mecburi cevabımızdır diye tekrar cevaben bir gazete ilanı vermek zorunda kaldık. Şimdi bu verdiğimiz ilan dolayısı ile biz son gün, son üç saate kadar listede iken son anda bu ilandan dolayı listeden çıkartıldık.Bunun daha fazla detayına da girmek istemiyorum. Bu çok büyük bir koalisyondu. Bunun uluslar arası ortakları çok daha ağırlıkta idi. 17 aralıkta başlayan yarım kalan işi tamamlama operasyonu idi.
7 Nisanda fişimizi çektiler
Tayyip Erdoğan’a siyasi suikast düzenlendi. Biz kurşunun önüne atlamış olduk. Ağır yaralandık yedi nisanda fişimizi çektiler. Ama bu işler birilerinin fişini çekmesi ile olmuyor. Biz seferden sorumluyuz sonuç takdir cenabı hakka aittir. Biz pozisyonumuzu değiştirmeyiz. Belki yarın çok daha farklı görevler alacağız. Devletin milletin bekası için milletin geleceği için, Bu milletin istikbal mücadelesi için pozisyon ne olursa olsun. Bütün gayretimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Erken öten horozun başını keserler
Aday gösterilmeyişimizin ardından Kayseri’de yayın yapan bir televizyondaki programda hakkımızda ileri geri konuşan gazeteciler oldu. Hatta benim tarafımdan cep telefonuna mesaj gönderildiği yalanını bile söyledi. Ben kimseye mesaj filan göndermedim. Bazı şeyleri söylemek için henüz erken 7 Haziran sonrasında başka bir toplantıda yeniden konuşuruz. Kimin nerede nasıl olacağı belli olmaz. Erken öten horozun başını keserler sözünü unutmamak gerekir.” Haber Merkezi
