Kızılcahamam’da gerçekleştirilen Öz Sağlık-İş Sendikası 4. Olağan Genel Kurulu, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın toplantıdan ani ayrılışıyla gündeme oturdu. Edinilen bilgilere göre Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan salona girmeden iki dakika önce “başka bir programım var” diyerek salondan ayrıldı. Kulislerde, iki isim arasında bir süredir gerginlik olduğu konuşuluyor.
Program başlamadan ayrıldı
Genel kurula, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, sendika temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu üyeleri katıldı. Elips Haber’in haberine göre Arslan, Bakan Işıkhan’ın gelişi öncesinde salondan ayrılarak dikkat çekici bir hareket yaptı.
Kaynaklara göre Arslan’ın bu tutumu, uzun süredir sendika ve bakanlık arasındaki iletişimde yaşanan soğukluğun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
“Taşerona karşı direnenler var”
Genel kurulda konuşan Mahmut Arslan, toplu iş sözleşmeleri sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti ancak AK Parti içinden bazı isimlere tepki gösterdi. Arslan, “Erdoğan’a rağmen AK Parti içinde taşerona karşı direnen isimler var” ifadeleriyle dikkat çekti. Bu sözler, kulislerde “parti içi mesaj” olarak yorumlandı.
Asgari ücret sistemine eleştiri
Arslan, konuşmasında ayrıca Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısını da eleştirdi. Mevcut sistemin işçi lehine olmadığını savunan Arslan, “Komisyonun aldığı karar uzlaşma değil, çoğunluk kararıdır. Bu ülkenin milyonlarının kaderi TİSK’in eline bırakılamaz. Hükümet, TİSK’in kararını uygulamak zorunda kalıyor” dedi.
Oğlu soruşturma kapsamında tutuklanmıştı
Öte yandan, Mahmut Arslan’ın oğlu Osman Arslan kısa süre önce yürütülen ‘çipli kart alımı’ ve ‘Troy yazılım geliştirme’ ihalelerine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Merkez Bankası’nın Bankalararası Kart Merkezi hakkındaki suç duyurusu üzerine başlatılmıştı.
Kulislerde gerginlik konuşuluyor
Arslan’ın toplantıdan ayrılması ve son dönemdeki sert çıkışları, sendika çevrelerinde ve siyasi kulislerde “gerginlik” iddialarını güçlendirdi.
Bakanlık cephesinden konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, HAK-İŞ yönetiminin yaşananlara ilişkin sessiz kalmayı tercih ettiği öğrenildi.




