Kültür ve Turizm Bakanlığı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahaları Proje Lansmanı’nda duyurduğu vizyonu kamuoyuna aktardı. Bakan Ersoy’un, “Haydarpaşa ve Sirkeci’de ulaşım sürerken, bu alanlar kültür ve sanatın yeni kalbi olacak” ifadeleri dikkat çekti.

Haydarpaşa Ve Sirkeci Garları 3

Mimari yapı korunuyor
Bakanlık, bu açıklamayla birlikte iki yapının restorasyon sürecine ve kültürel dönüşümüne vurgu yaptı. Proje kapsamında tarihî garların hem mimari dokusunun korunacağı hem de çağdaş işlevlerle yeniden canlandırılacağı belirtildi.

Bakanlığın sosyal medyasında paylaştığı gönderide Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahaları Proje Lansmanı’ndan görüntüler aktarıldı.

Haydarpaşa Ve Sirkeci Garları

Haydarpaşa ve Sirkeci’ye yeni bir kimlik
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sultan II. Abdülhamid döneminde inşa edilen bu iki ikonik yapının, kapsamlı restorasyon ve işlevlendirme çalışmalarıyla şehre yeniden kazandırıldığını duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Haydarpaşa’da arkeopark, müze, dijital kütüphane ve performans sanatları merkezi; Sirkeci’de ise demiryolu ve göç müzeleri, seyahat kitaplığı ve sergi alanlarıyla İstanbul’un iki yakasında kültür ve sanatın yeni merkezleri doğuyor.”

İsviçre’den Türkiye’ye 7 tarihi eser iade edildi: Ersoy “Kaçırılan her eser vatanına döner”
İsviçre’den Türkiye’ye 7 tarihi eser iade edildi: Ersoy “Kaçırılan her eser vatanına döner”
İçeriği Görüntüle

Bakan Ersoy ayrıca, bu projelerin İstanbul’un kültürel hafızasına yeni bir soluk getireceğini, ulaşımın sürdüğü alanlarda sanat ve yaşamın iç içe geçeceğini vurguladı.

Haydarpaşa Ve Sirkeci Garları 4

Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahalarının tarihçesi
Haydarpaşa Garı, 1908 yılında Alman mimarlar Otto Ritter ve Helmuth Cuno tarafından inşa edildi. Neo-klasik tarzda tasarlanan yapı, Anadolu Demiryolları’nın başlangıç noktası olarak uzun yıllar hizmet verdi. 2010 yılında çıkan yangın sonrası restorasyon sürecine alınan gar, günümüzde arkeolojik kazılar ve yenileme çalışmalarıyla yeniden şekilleniyor.

Sirkeci Garı ise 1890 yılında mimar August Jachmund tarafından II. Abdülhamid’in talimatıyla inşa edildi. Oryantalist mimarisiyle dikkat çeken yapı, uzun yıllar Orient Express’in son durağı olarak bilindi. Günümüzde demiryolu tarihi ve göç temalı müzeleriyle kültürel bir merkez haline getirilmeye hazırlanıyor.

Bu iki tarihî gar, İstanbul’un geçmişine tanıklık eden anıt yapılar olarak, kentin geleceğinde kültür ve sanatın kalbi olma yolunda yeniden doğuyor.

Kaynak: Hatice Karakaya