Dini bayramların en önemlilerinden biri olan Kurban Bayramı, milyonlarca Müslüman için ibadet ve yardımlaşma anlamına geliyor. Bu özel gün için yapılan hazırlıkların başında ise kurbanlık hayvan temini geliyor. Ancak bu süreçte bazı istenmeyen durumlar yaşanabiliyor. Satın alınan hayvanın vaat edildiği gibi sağlıklı veya uygun nitelikte olmaması, tüketiciler için büyük bir hayal kırıklığı yaratabiliyor.
Hastalıklı Kurbana Karşı İlk Adım: Veteriner Raporu
Kurban Bayramı'nda kurban kesimi sonrasında hayvanın hastalıklı olduğu veya kesim için uygun niteliklere sahip olmadığı tespit edilirse, tüketici haklarını aramak için ilk ve en önemli adımın atılması gerekiyor. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bu süreçte veteriner hekimin rolünün hayati olduğunu vurguladı. Şahin'in belirttiğine göre, hayvanın sağlık durumuyla ilgili tespitlerin bir veteriner hekim tarafından resmi olarak belgelenmesi şarttır. Veteriner hekim raporu, hukuki süreç başlatılırken sunulması gereken en temel kanıt niteliğindedir. Bu rapor olmadan yapılan başvuruların genellikle sonuçsuz kalabileceği unutulmamalıdır. Raporun, hayvanın hastalığını veya uygunsuzluğunu açıkça belirtmesi gerekmektedir.
Maddi Tazminat İçin Yasal Merciler
Veterinerden alınan sağlık raporu elinizdeyken, kurbanlık hayvan için ödediğiniz bedeli geri almak üzere yasal süreci başlatabilirsiniz. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, başvurulacak mercinin, kurbanlığın bedeline göre değiştiğini ifade etti. Eğer kurbanlık için ödenen tutar 140 bin TL'ye kadar ise, başvuru yeri Tüketici Hakem Heyeti olacaktır. Bu tutarın üzerindeki alımlar için ise Tüketici Mahkemesi'ne başvurmak gerekmektedir. Şahin, bu merciler aracılığıyla, "Malın iadesi, ödenen bedelin geri alınması ve manevi tazminat talebi için gerekli yasal yollar açıktır" şeklinde konuştu. Tüketicinin, kurbanlık hayvanı iade etme, ödediği ücreti geri alma ve hatta manevi zararının tazminini talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu süreçte faturanın veya makbuzun saklanması da büyük önem taşır.
Dolandırıcılık Boyutu ve Hak Arama Gerekliliği
Mahmut Şahin, kurbanlık hayvan alım satımının sıradan bir ticari işlemden öte, dini bir vecibenin yerine getirilmesi niyetiyle yapıldığını hatırlattı. Bu nedenle, kurbanlık adı altında hasta, sakat veya kesim yaşına gelmemiş hayvanların satılmasının, sadece maddi kayba değil, aynı zamanda ibadetin yerine getirilememesi nedeniyle derin bir manevi zarara yol açtığını belirtti. Şahin, bu tür kötü niyetli satışların, aslında birer dolandırıcılık girişimi olduğunu vurguladı. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı, "Bu tür dolandırıcılıkların önüne geçmek için mağduriyet yaşayan vatandaşların haklarını araması büyük önem taşıyor" diyerek, tüketicilerin sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti. Hak arama, hem kendi mağduriyetini gidermek hem de başkalarının aynı durumu yaşamasına engel olmak açısından kritik bir rol oynar.
Manevi Zararın Değerlendirilmesi ve Önemi
Kurbanlık hayvanın uygunsuz çıkması durumunda yaşanan mağduriyetin sadece maddi boyutuyla sınırlı kalmadığına dikkat çeken Mahmut Şahin, bu durumun manevi etkilerinin genellikle daha ağır olabileceğini dile getirdi. İbadet niyetiyle gerçekleştirilen bir alışverişte yaşanan bu tür bir suistimalin, kişinin dini hassasiyetlerini etkileyebileceğini ve derin bir üzüntüye neden olabileceğini ifade etti. Şahin, bu nedenle, "Bu gibi durumlarda manevi tazminat miktarının, maddi zararın da üzerinde olması gerekir. Çünkü burada yalnızca bir ürün değil, dini bir vecibe suistimal edilmektedir" diye konuştu.