El temizliğinin toplum sağlığı açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Ersoy, özellikle bulaşıcı hastalıkların büyük kısmının eller aracılığıyla yayıldığını vurguladı. El hijyeninin; dizanteri, tifo, grip gibi hastalıkların yayılmasını engellemede kritik bir rol oynadığını söyleyen Ersoy, "Kirli eller, dış çevreden vücudumuza patojenlerin girişinde en önemli aracı görevi görür. Bu yüzden temiz eller her zaman hayat kurtarır" diye konuştu.
'Su ve sabun en etkili yöntem'
El hijyeninin yalnızca bireysel sağlık açısından değil, toplum sağlığı açısından da hayati olduğuna değinen Prof. Dr. Ersoy, el yıkama konusunda en etkili yöntemin su ve sabun kullanmak olduğunu belirtti. Antibakteriyel sabunların gereksiz kullanımının yaygın bir hata olduğunu vurgulayan Ersoy, "Aslında sıradan sabun ve su yeterlidir. Aşırı hijyen düşüncesi bazen yanlış alışkanlıklara yol açabiliyor" dedi.
El yıkama sürecini de detaylandıran Prof. Dr. Ersoy, "Önce musluğu açarak ellerimizi birkaç saniye suyun altında tutup kaba kirleri temizlemeli, ardından sıvı sabunla ellerimizi 15-30 saniye ovalamalıyız. Durulama sonrası tek kullanımlık kâğıt havlularla kurulayıp musluğu ve kapı kolunu bu havlu ile kapatmak hijyenin devamlılığı için önemlidir" dedi.
'Sigaradan sonra da eller yıkanmalı'
Ne zaman ellerin yıkanması gerektiğine dair önemli bilgiler de paylaşan Prof. Dr. Ersoy, yemek öncesi ve sonrası, tuvalet kullanımı, hayvanlarla temas, çöple temas, yara pansumanı veya çocuk bezi değişimi gibi durumlarda mutlaka el hijyeninin sağlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü'nün önerilerine atıf yapan Ersoy, sigara içiminin ardından da ellerin yıkanması gerektiğini belirtti.
Son olarak, insan ömrünün uzamasında hijyenin belirleyici bir faktör olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yasemin Ersoy, "El hijyeni, sadece hastalıklardan korunmak için değil, genel sağlığın sürdürülebilirliği açısından da vazgeçilmezdir" ifadelerini kullandı.