Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü, birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev almaya yeni başlayan aile hekimlerine yönelik kapsamlı bir eğitim programı düzenleyerek, mesleki bilgi, beceri ve uygulama yetkinliklerini güçlendirmeyi amaçladı.
10 ilden 33 aile hekimi eğitime katıldı
Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü Bölge Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Eğitim Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Kayseri, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Malatya, Elazığ, Adıyaman, Muş, Tokat ve Sivas illerinden toplam 33 aile hekimi katılım sağladı. Program, bölgede birinci basamak sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve hizmette standardizasyon sağlamak amacıyla düzenlendi.
Teorik ve uygulamalı eğitimler sunuldu
Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Mümtaz Mazıcıoğlu, Prof. Dr. Elçin Balcı, Doç. Dr. Elif Deniz Şafak, Acıbadem Hastanesi’nden Doç. Dr. Filiz Tubaş ve Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü’nden 10 eğitmenin katkı sağladığı oturumlarda; aile hekimlerine tıbbi hizmetler, idari hizmetler ve güncel mevzuatlar hakkında kapsamlı bilgiler aktarıldı. Program kapsamında uygulamalı ve teorik eğitimlerle aile hekimlerinin mesleki donanımları güçlendirildi.
Mehmet Erşan’dan önemli mesaj
Sertifika töreninde konuşan Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, aile hekimlerinin sadece teşhis ve tedavi değil, bireylere yönelik koruyucu sağlık hizmetleri de sunduğunu vurguladı. Dr. Erşan, şunları ifade etti:
“2010 yılından itibaren ülke genelinde uygulanan aile hekimliği sistemiyle birlikte, aile sağlığı merkezlerinde verilen hizmetlerin profesyonel ve standart bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşıyor. Bu nedenle, ilimizde düzenlenen uyum eğitim programıyla ilk kez aile hekimliği yapacak arkadaşlarımıza, tıbbi ve idari alanlarda detaylı eğitimler verildi. 10 farklı ilden gelen 33 aile hekimimizin katıldığı programda 14 değerli eğitimcimizin katkısı oldu. Sertifikalarını almaya hak kazanan tüm hekimlerimizi kutluyor, görevlerinde başarılar diliyorum"
Aile Hekimliği sistemi ve eğitimlerin önemi
Aile hekimliği sistemi, bireylerin sağlık hizmetlerine kolay erişimini sağlarken, koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması açısından da kritik rol oynuyor. Bu kapsamda, düzenlenen eğitim programları hem hekimlerin mesleki gelişimine katkı sağlıyor hem de sağlık hizmetlerinin kalitesini artırıyor.