Erciyes Dağı’nın eteklerinden doğup, Çomaklı Köyü istikametinden geçerek Sultan Sazlığı’na ulaşan Horasan Deresi, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir yerleşim alanı oldu. Doğal güzelliğinin yanı sıra, tarihi ve arkeolojik önemiyle de dikkat çeken bölge, geçmişle günümüz arasında güçlü bir bağ kuruyor.
Kaya oyma mağaralar ayakta
Horasan Deresi’nin yamaçlarında yer alan kaya oyma mağaralar, insanlık tarihinin binlerce yıl öncesine uzanan izlerini taşıyor. Zamanın yıpratıcı etkisine rağmen hâlâ ayakta kalabilen bu yapılar, o dönemde kullanılan inşa tekniklerinin ne kadar gelişmiş olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca mağaraların yüksek, ulaşılması güç noktalarda inşa edilmiş olması, dönemin insanlarının güvenlik ve savunma konularındaki stratejik yaklaşımlarını da ortaya koyuyor.
Korunaklı Yapısı Sayesinde Günümüze Ulaşabildi
On Peceler bölgesinin doğal yapısı, bu tarihî mağaraların korunmasına büyük katkı sağlamış durumda. Zorlu coğrafya, yerleşim yerlerini istilalardan, doğal afetlerden ve insan tahribatından büyük ölçüde uzak tutmuş. Bu sayede kaya oyma mağaralar, adeta tarihin sessiz tanıkları gibi günümüze kadar ulaşabildi.
Doğa ile kültürün kesişme noktası
Sadece bir coğrafi unsur değil, Develi’nin kültürel hafızasında da önemli bir yere sahip olan Horasan Deresi; doğa, tarih ve insan etkileşiminin çarpıcı bir örneğini sunuyor. Geçmişin ruhunu taşıyan bu alan, hem bölge halkı hem de tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen büyük bir değer niteliği taşıyor.
Kültürel mirasın korunması için çağrı
Bölgedeki tarihî yapıların korunması ve turizme kazandırılması için yerel yönetimlerin, akademik çevrelerin ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde hareket etmesi gerektiği belirtiliyor. Horasan Deresi ve kaya oyma mağaralar, yalnızca Develi'nin değil, tüm insanlığın ortak mirası olarak değerlendiriliyor.