Bu kapsamda, yapılan yanlışlardan biri de pek çok kişinin “önemsiz” sandığı asgari ödeme alışkanlığı. Pek çok vatandaş, borcun sadece asgarisini ödeyerek kartını kullanmaya devam edebileceğini düşünüyor fakat bu durum borcun katlanarak artmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu yöntemle borçların kısa sürede kontrol edilemez hâle geldiğini ve kullanıcıların fark etmeden yüksek faiz yükünün altına girdiğini belirtiyor.
Bilindiği üzere bankalar, asgari ödeme yapan müşterileri kısa vadede takip etmezken uzun vadede riskli müşteri sınıfına alabiliyor. Bu durum, kredi puanının düşmesine, yeni kredi çekme süreçlerinin zorlaşmasına ve bazı bankacılık işlemlerinin kısıtlanmasına yol açıyor. Öte yandan, güncel ekonomik ortamda kart faizleri hızla yükseldiği için sürekli asgari ödeme yapmak adeta borcu büyüten bir çarka dönüşüyor. Bu yüzden finans uzmanları, kart borcunun tamamının ödenemeseydi bile büyük kısmının kapatılmasını öneriyor.
Zaman zaman tüketiciler, hesap kesim tarihini yanlış yorumlayarak harcamalarını yanlış güne denk getiriyor ve istemeden daha yüksek borçla karşılaşıyor. Kartın limitine dayanmak da riskli alışkanlıklar arasında yer alıyor. Limitin sürekli dolu olması, beklenmedik bir harcamada kullanıcının zor durumda kalmasına neden olurken kredi notunu da olumsuz etkiliyor. Tüm bu sebeplerle uzmanlar, kredi kartı kullanıcılarının özellikle ödeme düzenini disiplinli bir şekilde takip etmesi gerektiğini vurguluyor. Ekonomik şartların dalgalı olduğu bu dönemde, doğru kart yönetimi hem bütçeyi koruyor hem de gelecekte finansal sıkıntıların önüne geçiyor.




