Günlük hayatta masum görünen bu tutumların uzun vadede iç huzurun azalmasına, gerilimin artmasına ve tükenmişlik hissine kapı aralayabildiği ifade ediliyor.

Birçok kişi, rutin hâline gelen davranışlarının ruh hâline etkisini fark etmiyor. İyi niyetle yapılan bazı alışkanlıkların aslında kişiyi içten içe yıprattığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, özellikle hızlı temposu ve yüksek beklentileriyle modern yaşamın bu hatayı daha görünmez kıldığını söylüyor. Peki psikologların altını çizdiği bu yaygın riskli davranış ne?

Duyguları yok saymak

Uzmanlara göre insanların sıkça düştüğü tuzaklardan biri, hoş olmayan duygular ortaya çıktığında onları değersizleştirmek ya da bastırmaya çalışmak. Üzüntü, kırgınlık veya öfke hissedildiğinde “buna gerek yok”, “böyle hissetmemeliyim” gibi düşüncelerle duyguları susturma çabası kısa süre rahatlatıcı görünse de zaman içinde farklı problemlere zemin hazırlayabiliyor.

Evcil hayvan sahipleri dikkat: Bu temizlik ürünü zararlı olabilir
Evcil hayvan sahipleri dikkat: Bu temizlik ürünü zararlı olabilir
İçeriği Görüntüle

Psikologlar, bastırılan duyguların ortadan kaybolmadığını; aksine kaygı, yoğun stres ve kontrolsüz öfke tepkileri olarak tekrar ortaya çıkabildiğini belirtiyor.

Bir başka önemli nokta ise yardım istemekten kaçınma eğilimi. “Güçlü görünmeliyim” düşüncesiyle her şeyin üstesinden tek başına gelmeye çalışmanın yükü artırdığı, kişinin yalnızlık ve tükenmişlik hissini derinleştirdiği vurgulanıyor. Uzmanlar, zorlanmayı kabul etmenin ve destek talep etmenin zayıflık değil, psikolojik olgunluk göstergesi olduğunu ifade ediyor.

Sürekli kıyas yapmak

Yaygın görülen bir başka davranış ise farkında olmadan başkalarıyla kendini karşılaştırmak. Sosyal medya ve çevrenin beklentileri, bireyin kendi yaşamını başkalarının başarı ve görünümü üzerinden değerlendirmesine neden olabiliyor.

Bu durumun, kişinin kendi değer algısını zedeleyebileceği ve “yeterli değilim” düşüncesini besleyebileceği belirtiliyor.

Bu tür davranışlar pek çok insanda görülebilir. Önemli olan, bu eğilimleri fark edip gerektiğinde küçük değişikliklere cesaret edebilmektir. Ayrıca bu anlatılanların herkes için geçerli olmayabileceği ve tek başına bir tanı niteliği taşımadığı da hatırlatılıyor.

Kaynak: Haber Merkezi