Yüksek Mahkeme, vatandaşın sunduğu tanık beyanları ve deliller değerlendirilmeden, yalnızca resmi tutanaklara dayanılarak ceza verilmesini hukuka aykırı buldu.
Kararda, idari para cezalarına karşı yapılan itirazlarda kolluk tutanaklarının mutlak doğru kabul edilmesinin “adil yargılanma hakkını” ihlal ettiği vurgulandı. Mahkeme, yargılama sürecinde vatandaşın idare karşısında güçsüz bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Bu karar, milyonlarca sürücü ve işletmecinin doğrudan hak arama sürecini etkiliyor.
70 bin 921 TL’lik ceza olayı kararın dönüm noktası oldu
Ordu’da bir büfe işletmecisine, 22.00’den sonra alkol satışı yaptığı iddiasıyla 70 bin 921 TL ceza kesildi. Ceza, polis tutanağına dayanılarak uygulandı. İşletmeci, satışın yasak saatten önce yapıldığını belirterek tanıklarının dinlenmesini istedi. Yerel mahkeme ise “polis tutanağı resmi belgedir, aksi yalnızca aynı güçte belgeyle ispat edilir” diyerek bu talebi reddetti.
Dosya bireysel başvuru yoluyla AYM’ye taşındı. Yüksek Mahkeme, vatandaşın tanıklarının dinlenmemesini “kişiyi idare karşısında önemli ölçüde dezavantajlı duruma düşürmek” olarak niteledi ve kararı hukuka aykırı buldu. Ayrıca bunun “silahların eşitliği” ilkesine açıkça aykırı olduğu vurgulandı.
Trafik cezaları için yeni bir sayfa
Bu karar, yalnızca işletmelere kesilen cezalar için değil; trafik cezası alan sürücüler için de emsal niteliğinde kabul ediliyor. Artık itiraz süreçlerinde mahkemeler:
-
“tutanak var” diyerek tanık dinlemeyi reddedemeyecek
-
vatandaşın sunduğu delilleri değerlendirmek zorunda olacak
Böylece “tutanak kesin delildir” anlayışı önemli ölçüde gerilemiş oldu.
