27 yıl önce bugün, Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban gitti.
Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edildi.
Suikastı; İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi.
Suikastın arkasında Mossad'ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edildi.
Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde Mumcu'nun, seri numarası silinmiş ve Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti.
Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla bire bir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur'un tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtti.
Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu"nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993).
Suikastın failleri halen yakalanamadı.
Mumcu, bir konuşmasında “Çok okuyorum, yazdığımdan daha çok okuyorum. Bizde gazetecilerin çoğu okumaz. Daha çok kendi yazdıklarını okurlar. Ben her konuda araştırma yanlısıyım” demişti.
Yazalım, okuyalım, araştıralım.
Ve unutmayalım EY HALKIM…