X platformunun yapay zeka aracı olan Grok geçtiğimiz günlerde sansürsüz bir şekilde ettiği hakaret ve küfürlerden dolayı Ankara Cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Avukat Anıl Furkan Başer,
“Grok adıyla X platformuna ait bir yapay zeka, son güncellemeyle birlikte sansürsüz bir şekilde dini ve milli değerleri aşağılayacak ve birtakım kişiler üzerinden nefret söylemi üretecek tarzda içerikler üretmiştir. Bunun karşılığında Cumhuriyet Başsavcılığımız mevcuttaki düzenlemeler olan dezenformasyon yasası kapsamında birtakım çözümler üreterek bant daraltılması ve Grok adlı yapay zekanın erişiminin engellenmesi şeklinde çözümler üretmiştir.
Grok üzerinden üretilen bu takım içeriklerin nasıl bir cezai yaptırımla ve yapay zekaların nasıl bir kişilik statüsünde değerlendirilerek cezalandırma yoluna gidilebileceği konusunda ne yazık ki ulusal ve uluslararası hukuk anlamında ciddi bir boşluk bulunmaktadır” dedi.
X sosyal medya platformunda yer alan Grok isimli yapay zeka aracı söylediği söylemler ve hakaretler sebebiyle büyük tepki çekmişti. Milli değerlere sansürsüz bir şekilde hakaret eden Grok hakkında da soruşturma başlatıldı. Bu da akıllara yapay zekaya dava açılabilir mi ve böyle bir durumla karşılaşırsam ne yapmalıyım sorularını akıllara getirdi. Peki yapay zekaya dava açılabilir mi?
Yapay zeka Grok davası ile ilgili yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığını belirten Avukat Anıl Furkan Başer, “Geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir yapay zekâ ürünü üzerinden başlattığı bir soruşturma kapsamında, bildiğimiz üzere Grok adıyla X platformuna ait bir yapay zeka, son güncellemeyle birlikte sansürsüz bir şekilde dini ve milli değerleri aşağılayacak ve birtakım kişiler üzerinden nefret söylemi üretecek tarzda içerikler üretmiştir.
Bunun karşılığında Cumhuriyet Başsavcılığımız mevcuttaki düzenlemeler olan dezenformasyon yasası kapsamında birtakım çözümler üreterek bant daraltılması ve Grok adlı yapay zekanın erişiminin engellenmesi şeklinde çözümler üretmiştir. Lakin burada tartışılması gereken husus ise Grok üzerinden üretilen bu takım içeriklerin nasıl bir cezai yaptırımla ve yapay zekaların nasıl bir kişilik statüsünde değerlendirilerek cezalandırma yoluna gidilebileceği konusunda ne yazık ki ulusal ve uluslararası hukuk anlamında ciddi bir boşluk bulunmaktadır.
Şu an hali hazırda mevcut ve hakim görüş, Avrupa Konseyi'nin direktiflerinde yer alan, yapay zekaların bir ürün olarak kabul edildiği ve ürünlerin de üreticisinin sorumlu olabileceği, üreticilerin yapay zekâ olarak ürünlerinden kusursuz bir şekilde sorumlu olabileceği görüşleri hakimdir.
Ne yazık ki yasal düzenlemeler yapay zekanın büyüme hızı karşısında çok yetersiz kalmaktadır. Açıkçası burada tartışılması gereken husus, acil bir şekilde yapay zekaya bir kişilik kazandırmaktan ziyade ona nasıl bir sorumluluk yükleneceği konusunda uluslararası hukukta bir çözüm arayışına gidilmelidir.
Türk Ceza Kanunumuz açısından değerlendirecek olursak, kanunumuz bizim evrensel hukuklar kapsamında şekil almış ve cezaların kanuniliğini ve şahsiliği ilkesini benimsemiş bir kanundur.
Hal böyle olunca, kanunda bir düzenlemeyle yapay zekanın cezalandırılabileceği düzenlenmediği müddetçe ve de yapay zekaya bir kişilik, şahsiyet atfedilmediği müddetçe yapay zekanın cezalandırılması söz konusu olmayacaktır. Bu da ciddi anlamda vatandaşlarımız üzerinde bir mağduriyet oluşturacaktır" şeklinde konuştu.
'VATANDAŞLARIMIZA DÜŞEN GÖREV YAPAY ZEKAYI DOĞRU KULLANMAK'
Avukat Başer, "Vatandaşlarımız bu gibi eylemler karşısında yine de Cumhuriyet Başsavcılıklarımıza suç duyurusunda bulunarak başlarına gelen bu eylemden ötürü şikayetlerini iletebilirler. Lakin yasal düzenlemeler karşısında sonuç alabilecekleri kanaatinde değiliz.
Bu da bize göstermektedir ki yapay zekanın eylemlerinin nasıl cezalandırılabileceği, nasıl kusur yüklenebileceği konusunda uluslararası hukuk bazında ve ulusal hukuk anlamında acil bir yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Burada bize düşen, vatandaşlarımıza düşen ise internet okuyuculuğunun, önlerine gelen her türlü bilgiye ve erişilebilir olmasından ötürü internet okuyuculuklarının biraz daha artması gerektiği kanaatindeyiz.
Burada açıkçası vatandaşlarımızdan ziyade platformlara yönelik yaptırımların artması sonucunda bir yasal düzenlemeler getirilebilir. Mevcutta kullanılan bir başka yapay zeka ürününde ise sansürleme olarak kullanılan bir sistem olduğu için hiçbir şekilde kullanıcının bu taleplerine karşılık vermemektedir.
Biz açıkçası burada platformun da bir politik yaklaşımının olduğu kanaatindeyiz. Vatandaşlarımıza düşen ise burada yapay zekayı doğru kullanmak, kişi ve kişiler üzerinden herhangi bir nefret söylemi, hakaret söylemi içerikli paylaşımlar üretmesini istememek yönünde şu aşamada en azından kendilerini koruyucu tarzda bir çözüm üretebilirler” ifadelerini kullandı.