Ağız sağlığının genel sağlık üzerindeki etkisi uzun süredir biliniyor, ancak yeni bir çalışma, ağızdaki bakterilerin depresyonla bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmacılar, depresyon belirtileri gösteren bireylerde ağız mikrobiyomunun daha az çeşitlilik gösterdiğini tespit etti. Bu bulgu, ağız bakterilerinin çeşitliliği ve depresif belirtileri arasında ters bir ilişki olduğunu gösteriyor ve depresyonun tanı ve tedavisinde yeni kapılar açıyor. Yapılan bir çalışma, ağız mikrobiyomunun ruh hali üzerindeki potansiyel etkisini vurguluyor ve gelecekte yenilikçi tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine zemin hazırlıyor.

Depresyon ve Ağız Mikrobiyomu Arasındaki İlişki

Depresyon dünya üzerinde milyonlarca insanı etkileyen ruh sağlığı bozukluğudur. Ağız mikrobiyomu, bağışıklık sistemini destekleyen ve genel sağlığı etkileyen bakterilerden oluşan bir topluluktur. Kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve gastrointestinal sorunlar gibi durumlarla bağlantılı olduğu bilinen ağız mikrobiyomunun, ruh hali bozukluklarıyla da ilişkili olabileceği düşünülüyor. Yapılan yeni çalışmanın sonuçları daha detaylı analiz edilerek depresyon ile ağız mikrobiyomu çeşitliliği arasındaki bağlantı araştırıldı.

Avokadonun Uyku Kalitesine Etkisi
Avokadonun Uyku Kalitesine Etkisi
İçeriği Görüntüle

Araştırmada Kullanılan Yöntemler

Araştırma, 2009-2012 yılları arasında toplanan verilere dayanıyor. Çalışma, ağızdaki bakteriyel çeşitliliği ve depresyon belirtileri arasındaki ilişkiyi incelemek için gen dizileme teknolojisini kullandı. Araştırmacılar, ağız mikrobiyomunu profillemek için 16S ribozomal RNA gen dizilemesini uyguladı ve sigara içme, alkol tüketimi ve ağız tedavileri gibi faktörleri dikkate aldı. Ayrıca, cinsiyet ve etnik köken gibi demografik farklılıklar da değerlendirildi. Çalışmaya dahil olma kriterleri ise şu şekildeydi: 18 yaş ve üzeri katılımcılar, Hasta Sağlığı Anketi-9 (PHQ-9) depresyon ölçeğini tamamlayanlar ve ağız mikrobiyomu veri toplama sürecine katılanlar. Son analiz, ortalama yaşı 42,2 olan 15.018 katılımcıyı kapsadı. Depresyonu olan bireylerin genellikle 60 yaşın altında, kadın, obez, sigara içen ve hipertansiyon veya diyabet gibi sağlık sorunları olan kişiler olduğu gözlemlendi.

Araştırmanın Bulguları

Araştırma, depresyon belirtileri gösteren bireylerde ağız mikrobiyomunun daha az çeşitlilik gösterdiğini ortaya koydu. Daha düşük mikrobiyal çeşitliliğe sahip olanların depresyon belirtileri yaşama olasılığı daha yüksekti. Sigara, alkol tüketimi ve ağız bakımı gibi faktörlerin ağızdaki bakteri kompozisyonunu değiştirerek bu ilişkiyi etkilediği belirlendi. Ayrıca, antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların yan etkilerinin, tükürük üretimini azaltarak ağız mikrobiyomunu değiştirebileceği kaydedildi. Bu bulgular, ağız mikrobiyomunun depresif belirtilerle ilişkili olabileceğini ve iltihaplanma veya bağışıklık sistemi değişiklikleri yoluyla bu belirtileri etkileyebileceğini öne sürüyor. Ancak, depresyonun ağız mikrobiyomunu mu değiştirdiği yoksa mikrobiyomdaki değişikliklerin mi depresyona yol açtığı henüz netleşmiş değil.

Kaynak: Haber Merkezi