Sanata dair ne varsa içinde olmaya, katkı sağlamaya çalıştıklarını söyleyen Altuntaş,  "Geleceğimiz, gençlerimizin geleceği ve toplumsal bilinç ancak sanat sayesinde hızla gelişir" dedi.

Renkli Tebeşir Kültür ve Sanat Derneği Başkanı İbrahim Altuntaş ile tiyatroya yönelik röportaj...

SORU: Kendinizi kısaca okuyucularımıza tanıtır mısınız?

İ. ALTUNTAŞ: 1960 Yeşilhisar doğumluyum. İlkokul sonrası tahsilime Kayseri’de devam ettim. Özel işlerim dışında 1990’lı yıllarda gazeteciliğe başladım.  Başak Tv, Elif Tv, Erciyes Tv, Yeni Kayseri, Kayseri Postası, Kayseri Maç ‘ta çalıştım. Kendi adıma haftalık veya aylık gazete ve dergiler çıkardım. Aynı dönemde profesyonel tiyatro gruplarının turne organizasyonlarını yaptım. 2011 yılında Renkli Tebeşir Kültür Ve Sanat Derneği’ni kurduk. Halen başkanlığını yürütüyorum.

SORU: Renkli Tebeşir Kültür ve Sanat Derneği kendi alanında kendisini ispatlamış bir dernek. Derneği ilk duyan okuyucularımız için dernek ile ilgili bilgi verir misiniz?

İ. ALTUNTAŞ: 2011 yılında kendi alanında kurulan ilk dernek özelliği nedeniyle kısa zamanda ses getirdik. Hem organizasyonlar hem de eğitim kursları ile faaliyetimize devam ederken, yetişkin ve çocuklar için tiyatro oyunları da hazırlıyoruz.

SERTİFİKALI ONLARCA KURS SİZİ BEKLİYOR

Türkiye’nin en geniş yolları Kayseri’de mi? Sosyal medyada gündem oldu Türkiye’nin en geniş yolları Kayseri’de mi? Sosyal medyada gündem oldu

SORU: Sadece tiyatro değil, sosyal sorumluluk projeleri ve kurslar da düzenleniyor. Hangi eğitim kurslarını veriyorsunuz ve kurslar ne zaman başlayacak?

İ. ALTUNTAŞ: Sanata dair ne varsa içinde olmaya, katkı sağlamaya çalışıyoruz. Uygulamalı tiyatro , diksiyon, drama, solfej, fotoğraf çekimi, işaret dili, resim gibi kurslar açtık, talep oldukça açmaya devam ediyoruz. Kurslarımız Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile ve sertifikalı oluyor.  Devam eden kurslarımız var. Yeni kurslarımız ise bittikçe yenileniyor. Ekim ayı başı itibariyle yine yoğun bir döneme gireceğimizi söyleyebilirim. Sosyal sorumluluk projeleri olmazsa olmazımız. Çocuk istismarı, kadına şiddet, uyuşturucu bağımlılığı, Talasemi Hastalığı, Çevre gibi bir çok projede oyunlarımızla yer aldık.

"HEM BÜROKRATİK ENGELLER DEVAM EDİYOR, HEM DE TANITIM DA SIKINTI YAŞIYORUZ"

SORU: Eğitim kurslarınız size ve kursiyerlerinize hayırlı olsun. Asıl konumuz olan tiyatroya geri dönelim. Kayserili tiyatroyu yavaş yavaş benimsemeye başladı. Son zamanlarda diğer yıllara göre tiyatro salonlarının dolduğunu görüyoruz.  Bunun sebebi nedir ve siz yöneticileri memnun eden izleyici rakamlarına ulaştı mı? 

İ. ALTUNTAŞ: Kayseri var olan potansiyelini henüz ayağa kaldırmış değil. Birkaç kurumun üzerinde giden etkinliklerin sayısında bir artış var. Özel organizasyonlar da hala sıkıntı var. Hem bürokratik engeller devam ediyor, hem de tanıtım da sıkıntı yaşıyoruz. Bunun için yeterli alanlar ne yazık ki hala yok. Organizasyonlarda  geçmişte yaşanan sıkıntıların yansıması devam ediyor. Güven sorunu, maliyetlerin artışı etkiliyor. Buna rağmen ciddi projeler ve Büyükşehir Belediyesi etkinlikleri seyirciyi salona çekiyor. Organizasyon olarak, yeterli bulmuyoruz. Zaten bu işler hemen olacak işler de değil. Sadece yerel yönetimlerin değil, diğer kurum ve kuruluşların da bu işlere destek vermesi gerekiyor. Hele hele üniversiteler kendi içlerine kapanmış, dışarıya hiçbir katkısı olmadığı gibi yapılmak istenen işlerin önüne de saçma sapan engeller çıkartıyorlar. Türkiye buraları aşmalı, bir yöneticinin keyfi uygulamalarına bırakılmamalı. Çünkü geleceğimiz, gençlerimizin geleceği ve toplumsal bilinç ancak sanat sayesinde hızla gelişir. Bir yanda çaba gösterenler var. Takdir edilmesi gerekirken, bazı kurumlar keyfi uygulamalarla yolumuzu tıkamaya çalışıyor. Biz aynı zamanda bunları ortadan kaldırabilmek için çaba gösteriyoruz. Kurumlarda her değişen yönetici yasalardan öte kendi kurallarını dayatıyor ve iş bilmemezlik gereksiz bürokrasiye dönüşüyor. Şayet  sanatın önü açılırsa, kendi iç disiplinini sağlar ve seyirciye ulaşma yolları açılır. Bundan kimse zarar görmez.

"BİZ BIRAKIN TİYATRO İZLEMEYİ, TRAMVAYA BİNMEYİ HENÜZ BİLMEYEN BİR TOPLUMUZ"

SORU: Sinema ya da dizilere göre tiyatro canlı canlı izleyiciyi yeri geliyor güldürüyor, yeri geliyor ağlatıyorsunuz. Oyunlarda oyuncuların dikkatinin dağıtılmaması ve siz tiyatroculara yardımcı olmak bakımından izleyicilere bir de buradan tiyatro izlemenin kurallarından bahseder misiniz? 

İ. ALTUNTAŞ: Ne yazık ki bu bir kültür sorunu. İnsanlar tiyatroya gidiyor belki ama, adabı bilmiyor. Bileni de rahatsız ediyor. Tiyatro izlemek elbette bir kural gerektiriyor.  Biz kendi organizasyonlarımızda mümkün olduğunca kuralları hatırlatıyor ve gereğini yapmaya çalışıyoruz. Özellikle ücretsiz ve herkese açık etkinlikler bu kültürün gelişmesine engel oluyor. Bu böyle devam ettikçe, gerçek seyirci salondan kaçıyor. Çocuk oyunlarında çocuktan çok dede, nine, yetişkin oyunlarında ise bebek arabasında bebekler görüyoruz. Asla olmamalı. Başta aileler buna dikkat edecek, afişinde, salon girişinde buna uygun uyarılar yapılacak. Bunlara uyulmadığı takdirde oyuncu da rahatsız olur, diğer seyircilerde. Aslında işin özeti şu: Diyoruz ya  her işin başı eğitim. Evet eğitim ama nasıl ? Sanatın, görgü kurallarının, davranış bilimlerinin ve iletişimin her okulda mutlaka zorunlu ders haline getirilmesi gerekiyor. Biz bırakın tiyatro izlemeyi, tramvaya binmeyi henüz bilmeyen bir toplumuz. Bunun sebebi de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi. Gerekli gereksiz her şeyi müfredata koyan yetkililer, bu konulardan bihaber. Çünkü hayatında tiyatro binasının önünden geçmemiş bürokratları işin başına koyuyorsunuz. Onlarda keyfi uygulamaların içine giriyor. Top yekün eğitim mücadelesi verilmez ve bunlar dikkate alınmazsa aynı sıkıntılar yıllar sonra da konuşulacak ne yazık ki.

YİNE ÜNLÜ İSİMLER KAYSERİ'DE 'PERDE' DİYECEK

SORU:  Şuana kadar dernek olarak çok ünlü tiyatrocu isimleri getirip, Kayseriliye tiyatroyu sevdirdiniz. Bu sezonda da ünlü isimler görecek miyiz ve hangi oyunları izleyeceğiz? 

İ. ALTUNTAŞ: Yaklaşık 20 yıldır organizasyon işlerinin içindeyiz. Elbette çok başarılı, tanınmış sanatçıların Kayseri seyircisi ile buluşmasına vesile olduk.  Onlardan çok şey öğrendik. Mesajlarını aldık. Bu misyonumuzu bu sezonda da sürdürmek için çalışmalara başladık. Çok proje var. Tabi ki biraz seçici davranmak zorundayız. Yıllardır oluşan dostluklarımızın devam ettiği tiyatro gruplarını getirmeye devam edeceğiz. Bir aksilik olmazsa 28 Ekim’de TRT’nin sevilen dizisi 80’lerin oyuncularının rol aldığı, daha önce 2 kez şehrimize gelip gösteri yapan İstanbul Meydan Sahnesi’nin Pijamalı Adamlar oyunu ile başlayacağız. Kasım ayında  (18 Kasım) çocuklar için harika bir müzikal Hayvanat Bahçesi Müzikali ve akşamında yetişkinler için yine klasikleşmiş bir müzikal Notre Dame’nin Kamburu var. Gözyaşı Geceleri, Tiyatro Kare’nin Ahududu, Sahne 38’in Ölümsüz Komedisi gibi hemen hemen netleşen projeler var. Tabi ki çocuk oyunları da. Sezon yeni başladığı için bakalım ilerleyen günlerde hangi projeler çıkacak göreceğiz. Renkli Tebeşir Tiyatro Grubu ise Mavi Ayı isimli benim yazdığım bir çocuk oyunu için çalışıyor. Ekim ayında gösterime girecek.

'TİYATRO İNSANI İNSANA İNSANLA ANLATMA SANATI'

SORU: Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? 

İ. ALTUNTAŞ: Çok teşekkür ederim ilginiz için. Sanat adına çıktığımız bu yolda herkesin desteğine ihtiyacımız var. Amacımız kendimizi anlatmak değil. Tiyatro zaten insanı insana insanla anlatma sanatı. Bu sanata kurum ve kuruluşların, seyircilerin ve siz değerli basının ilgisi bize cesaret ve güç verecektir. Bunu sağladığınız için size teşekkür ediyor, tüm sanatseverlere yeni sezonun bol alkışlı ve bereketli geçmesini diliyorum.

Teşekkür ederiz.