Fakat benim bugün bahsetmek istediğim konu tamamen sloganlarla alakalı.
Bildiğiniz üzere siyasi partiler için “sloganlar” etkili seçim stratejilerinin olmazsa olmazlarından. Çünkü başarılı bir slogan demek, seçmen kitlesine dokunmanın en kolay yolu demek. Bu yüzden de her parti/aday seçim dönemlerinde, halkın dikkatini çekmek ve kendilerini seçmeleri konusunda tutum oluşturmak için “anlaşılır, yalın ve içi dolu” sloganlar kullanmaya çalışırlar. Eğer kullandıkları slogan, dönemin şartlarıyla birlikte hedefledikleri kitlenin hissiyatına dokunabiliyorsa bu, o partiyi ya da adayı rakiplerinden ayırır. Ve o slogan eğer, çift yönlü ise yani, rakibine gönderme de yapıyorsa tarihe bile kazınır. Keza geçmişe baktığımızda bunun örneklerini görebiliriz.
Mesela, Demokrat Parti’nin hepi topu üç kelimeden oluşan “Yeter Söz Milletindir” sloganı, çeyrek yüzyıla yakın bir süre ülkeyi tek başına yöneten CHP’ye iktidarı kaybettirmişti. Çünkü slogan klişelerden uzak ve dönemin şartlarını çok iyi yansıtıyordu. Ama en önemlisi çift taraflıydı. Zaten bu yüzden de tarihe kazındı.
Daha yakın bir tarihe bakacak olursak… Barack Obama’nın 2012 yılında yapılan seçimlerde sadece “Forward” (İleri) diyerek Romney’i geride bırakmasını örnek gösterebiliriz. Tek kelimelik bu sloganın başarılı olmasının sebebi ise yine çift taraflı (göndermeli) olmasıydı. Yani geçmişte uygulanan ve işe yaramamış olan politikaları istemediklerini, bu yüzden de hedeflerinin daima ileride olmak olduğunu vurguluyordu.
Bu arada Obama’nın sloganı, “Durmak yok, yola devam” sloganını da çağrıştırmıyor değil.
Şimdi önümüzdeki seçimler için Kayseri’de kullanılan sloganları biraz inceleyelim.
İlk olarak, İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş’a bakalım. Kayseri Büyük Şehir Belediyesi için adaylığını açıklayan Ataş, yerel seçimler için “Önce değişim sonra gelişim.” sloganını tercih etti. Değişim, gelişim ve büyüme gibi kavramların her biri içeriksel anlamda zaten pozitifler. Fakat açık konuşmak gerekirse, birçok siyasi tarafından hemen hemen her seçim döneminde sıkça ele alındığı için biraz klasik geldi. Çünkü yazının başında bahsettiğimiz “çift taraflılık” açısından bakıldığında slogan biraz tek taraflı duruyor.
Tabi kullanılan sloganların etkisi biraz da gerçekleştirilecek projelere bağlı. Bu yüzden de Ataş’ın sloganı her ne kadar klasikleşen sloganlardan olsa da, ilerleyen günlerde hedefledikleri ve gerçekleştirmek istedikleri projelerle daha net bir anlam kazanacaktır.
Bir diğer incelemek istediğim slogan ise, CHP’li Aday Sema Karaoğlu’nun, “Martın Sonu Bahar” ve “ Melikgazi’ye Yeni bir sayfa açalım” sloganları. Önce ikincisinden yani “Melikgazi’ye Yeni bir sayfa açalım ”dan başlayalım. Bir ya da iki kelimeyle bile rakibine seçimi kaybettiren slogan örneklerine bakıldığında fazlasıyla uzun olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanında ise uzun olmasına rağmen çift taraflı bir yanı da yok değil. “ Martın Sonu Bahar” sloganı ise kulağa oldukça hoş gelen fakat tek taraflı ve klasik bir anlam taşıyor.
Ve son olarak, Talas Belediye Başkan Adayı Mustafa Yalçın’ın “Talas Değişmemeli, Talas Gelişmeli” sloganına göz atalım.
Kayseri’nin tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bölgesi Talas, içerisinde Ali Dağı ve Erciyes üniversitesi de yer aldığı için diğer bölgelere nazaran daha kozmopolit bir yapıya sahip. Bu yüzden de tarihi yapıları açısından bakıldığında değişmekten ziyade korunmaya, turizm potansiyeli (Ali Dağı) ve üniversite açısından bakıldığında ise yenilenip gelişmeye ihtiyacı var. Yani slogana mekân ve potansiyel kitle açısından bakıldığında oldukça yerinde bir tercih diyebiliriz. Çift taraflılık yönüyle de rakiplerine haklı ve içi dolu sebeplerle dokundurma yapan sloganın seçmenler üzerindeki etkisini seçimlerde göreceğiz.
Toparlamak gerekirse, başta da söylediğim gibi sloganlar tarih boyunca doğrudan sandıklara etki eden en etkili stratejilerden olmuştur. Bu yüzden de slogan seçiminin titizlikle yapılması gerekir. Dönemin şartlarını yansıtan, içerisinde güçlü fikirleri barındıran her slogan çift taraflı olduğu sürece koca bir kitleyi de peşinden sürükleyecektir.
