Aykan, son aylarda Sındırgı çevresinde 4,5 ile 5 büyüklüğü arasında sarsıntılar yaşandığını hatırlatarak, “Bu deprem, Simav fay zonunun batısında, Sındırgı segmenti ile Gelembe fay zonunun kesiştiği noktada gerçekleşti. Bu fay zonunun doğusunda 1970 yılında büyük yıkıma ve can kaybına sebep olan Gediz depremi meydana gelmişti ve o tarihten bu yana büyük çaplı bir deprem yaşanmadı” dedi.
Bölgenin aktif fay hatlarının bulunduğu bir alan olduğuna dikkat çeken Aykan, “Buradaki faylar tarih boyunca birçok deprem üretmiştir. 6,1 büyüklüğü orta ölçekli bir deprem olup, genellikle ciddi hasara yol açacak bir deprem olarak değerlendirilmez. Normal koşullarda bu büyüklükteki depremlerde can kaybı ve yapılarda hasar olmaması gerekir. Ancak ülkemizde depremde hasar sınırı yaklaşık 6’nın üzeri ve 6,5 büyüklüğüdür. Kötü inşa edilmiş, mühendislik hizmeti almamış veya eski yapılarda hasarlar meydana gelebilir. Ülkemiz bir deprem bölgesi fakat yıkılan binalar, yapı stokumuzun depreme karşı dirençli olmadığını göstermektedir” diye konuştu.