Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı tarihi Ağırnas Mahallesi’nde halıcılık geleneği yaşatılmaya çalışılıyor. Mimar Sinan’ın doğduğu mahallede yaşayan Mustafa Halıcıoğlu, dedesinden ve babasından miras kalan, ayrıca çevreden topladığı yüzlerce el dokuması halıyı özenle koruyor. Güve oluşumunu engellemek amacıyla her yıl birkaç kez havalandırılan halılar, bu kez serildiği tarihi konağın avlusunu adeta açık hava müzesine çevirdi.
“Babadan Kalma, Gönül Bağı Olan Halılar”
Halıların her birinin ayrı bir hikâyesi olduğunu belirten Mustafa Halıcıoğlu, “Ben halıcılığın içinde doğdum. Babamın ve köy halkının yıllarca emeği var bu halılarda. Kış boyunca her evde tezgâh olurdu. Şimdi bu sanatı sürdüren neredeyse kimse kalmadı” dedi. Halıcıoğlu, ellerinde 100'e yakın halı tezgâhı bulunduğunu, fakat dokuyan kadınların olmaması nedeniyle bu tezgâhların da işlevsiz kaldığını ifade etti.
"Motifler Geçmişten Geleceğe Taşınmalı"
El dokuması halıların yalnızca birer eşya olmadığını, aynı zamanda kültürel miras taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Halıcıoğlu, “Şu anda elimde babamdan kalma 80 yıllık motifler var. Bu evi ve halıları bizden sonraki nesillere aktarmak istiyoruz. Ne yazık ki dokuma geleneği kaybolmaya yüz tuttu” diye konuştu.
“Ağırnas, Dokuma Kültürünün Merkezi Olabilir”
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtım Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy ise bölgenin tarihsel dokusuna dikkat çekerek, “Ağırnas, Kültepe’ye ve tarihi kervan yollarına olan yakınlığıyla tarih boyunca dokuma ve kumaş ticaretinin bilgi merkezi olmuş. Bu mirası yeniden canlandırmak mümkün” açıklamasında bulundu.
“Turizm Gelişirse, Halı Tezgâhları da Yeniden Kurulur”
Prof. Dr. Özsoy, Ağırnas’ta turizmin gelişmesiyle birlikte kaybedilen halı sanatının yeniden hayat bulabileceğini ifade etti: “Turizm ilerledikçe bu sesleri, kirkit seslerini, halı tezgâhlarını tekrar duymaya başlayacağız. Belki de bu mahallede etnografik bir halı müzesi açılacak. İnsanlar evlerindeki değerli halıları bağışlayacak, kültür yaşatılacak.”
“Kadınlar, Halıcılığın Sessiz Emekçileri”
Halı dokumacılığının temelinde kadın emeği olduğunu vurgulayan Özsoy, “Kadınlar bu işi yaparken sadece halı dokumuyor; aynı zamanda çocuk bakıyor, yemek yapıyor, evi geçindiriyor. Bu iş, ev ekonomisine katkının yanı sıra kültürel bir aktarımı da içeriyor. Dolayısıyla halıcılık sadece üretim değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi” dedi.
El Dokuması Halılar Değerleniyor
Ağırnas’ta saklanan ve çeyiz sandıklarında kıymet verilen halıların her geçen gün daha da değer kazandığını belirten uzmanlar, geçmişin izlerini taşıyan bu halıların sanat değeriyle birlikte kültürel bir zenginlik sunduğunu vurguluyor. Bölge halkı ise el dokuması geleneğinin canlandırılması için destek bekliyor.