Üçüncü teklifin ardından taraflar yeniden masaya oturdu ancak uzlaşma henüz sağlanamadı. Hem riskli iş kollarında çalışanlar hem de en düşük ücretle geçinmeye çalışanlar için kritik görüşmelerin seyri, milyonların yaşamını doğrudan etkiliyor.
Zamda Yeni Teklif Yüzde 22: Masada Beklentiler Hâlâ Karşılanmadı
Kamu işçilerine yönelik ilk iki zam teklifinin ardından hükümet üçüncü kez revizyona gitti. Bu kez oran, 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 22 olarak açıklandı. Ancak TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in beklentileri bu oranın oldukça üzerinde. Sendikalar, yılın ilk yarısı için yüzde 50 zam, ikinci yarı içinse yüzde 25 zam ve yüzde 10 refah payı talep ediyor. Özellikle riskli iş kolları için yüzde 30'a kadar çıkan özel taleplerin, bu turda masada daha sık gündeme geldiği ifade ediliyor. Hükümetin resmi açıklamayı önümüzdeki günlerde yapması bekleniyor.
Günlük En Düşük Ücret Talebi Belirleyici Olacak
Görüşmelerde kritik başlıklardan biri de günlük taban ücret. Sendikalar bu kalemin 1.800 TL'ye çıkarılmasını istiyor. Ancak şu ana kadar hükümet cephesinden bu talebe olumlu bir karşılık gelmedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise sürecin uzlaşmayla tamamlanması yönünde umutlu olduklarını belirtti. Bakanlık, TÜHİS aracılığıyla bu hafta içinde yeni bir çerçeve sunmaya hazırlanıyor. Sosyal haklar, çalışma koşulları ve sektöre özgü taleplerin de bu yeni çerçevede yer alması bekleniyor.
Görüşmelerin Sonucu Diğer Sözleşmelere de Yön Verecek
Kamu işçileri için yapılacak zam oranı, yalnızca 4-D statüsündeki çalışanları değil; dolaylı olarak memurlar ve özel sektör çalışanlarını da etkiliyor. Bu nedenle toplu sözleşme süreci, adeta bir referans işlevi görüyor. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Kaynak var, bu kaynak işçilere aktarılmalı,” diyerek hükümete çağrısını yineledi. Temmuz ayında yapılacak kritik toplantıların ardından tarafların bir uzlaşıya varıp varamayacağı netlik kazanacak. Süreç uzadıkça, işçilerin ve ailelerinin beklentisi de artıyor.
