Kayseri’nin kuzeydoğusunda, Kayseri–Sivas karayolunun 20. kilometresinden kuzeye doğru 2 kilometre içerde, Karahüyük Mahallesi sınırları içinde konumlanan Kültepe; biri yerlilerin ikamet ettiği höyük (Kaniş), diğeri Asurlu tüccarların yerleştiği aşağı şehir/karum olmak üzere iki bileşenden oluşur.
Höyüğün çapı yaklaşık 500 metre, ova seviyesinden yüksekliği 20 metre ölçülmektedir. Tepe kütlesini dört yandan kuşatan aşağı şehir, Kaniş’in ticari işlemlerini ölçeklendiren lojistik bir halka olarak değerlendirilir.

Çivi yazısıyla kayda geçirilmiş
Anadolu’daki ilk yazılı belgeler Kültepe’de bulunmuştur. “Kültepe tabletleri” olarak bilinen bu vesikalar, eski Asur lehçesi ve çivi yazısıyla kayda geçirilmiş, ortaklık sözleşmelerinden gümrük kayıtlarına, evlilik ve miras hükümlerinden borç-alacak ilişkilerine kadar geniş bir kurumsal içeriği kapsar.
Geçmişten gelen mühürler ortaya çıkmıştır
Kazılar; çok sayıda çivi yazılı tabletin yanı sıra seramik buluntular, mühürler ve mimari kalıntılar ortaya çıkarmıştır. Bu bütüncül veri seti, Kültepe’yi Anadolu ekonomi tarihi ve hukuk tarihi için benzersiz bir laboratuvar konumuna taşır.

Tarihi Roma dönemine uzanır
Kültepe, 1881 yılında bilim dünyasının dikkatini çekmiş; 1925’te Kaniş’in önemli bileşenlerinden Karum bilimsel olarak tanımlanmıştır. 1948’den bu yana Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü adına sürdürülen çalışmalar, katmanlı tarihsel dizgeyi disiplinlerarası yaklaşımla belgelemektedir.
Buluntular, Asur, Genç Hitit (Neo-Hitit), Pers, Tabal, Helenistik ve Roma dönemlerine uzanan geniş bir kronolojiyi işaret eder.
Anadolu’nun önde gelen kentlerinden biridir
Höyük kazılarında tespit edilen geniş planlı yapılar, tek gövdeli çok başlı idoller, çıplak figürinler ve özellikle boyalı seramikler, Kültepe’nin Eski Tunç Çağı’nda Anadolu’nun önde gelen kentlerinden biri olduğunu göstermektedir. Çevredeki yüzey araştırmaları ise bölgede Kalkolitik hatta Neolitik yerleşmelerin izlerine işaret eden ipuçları sunmaktadır.
Ticari canlılığın sürekliliğini anlatır
Kayseri’nin Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ‘İpek Yolu’ ağının parçası olması ve günümüzde Türkiye’nin en dinamik ticaret merkezlerinden biri olarak anılması, Kültepe ile başlayan bölgesel ticari canlılığın tarihsel sürekliliğine işaret eder.




