Kayseri'de yaz ayı yaklaşmaya başladıkça insanlar tatil bölgelerine akın etmeye başlıyor. Kimisi ise ailesiyle beraber mutlu ve huzurlu bir gün geçirebileceği piknik yer arayışına geçiyor. Bilindik piknik ve mesire alanları tıka basa dolarken sakin bir yerin özlemini çekenler için ise Kayseri'de çoğu kişinin bilmediği ve henüz keşfedilmemiş bir yerin kapıları aralanıyor.
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde bulunan Karakaya Mahallesi çok önceden bir köy olarak bilinirken şimdilerde mesire alanına dönüştürüldü. İşte o bölgenin bilinmeyen ilginç hikayesi…
Köyün Yürüdüğü Söylenirdi
Çok eski zamanlarda köy evlerinden oluşan Karakaya da zaman geçtikçe toprak kayması meydana geldi. Düzlük olan yerlerin toprak kayması sonrası çöküşünün ardından dağılan kayalar büyüklü küçüklü bir hal aldı. Karakaya'dan toprak kayması sonucu göç edilirken aynı zamanda bölgede yaşayan insanların köyün yürüdüğünü söylemesi köyün ilginç bir şekilde anılmasına sebep oldu.
Gölde Koyunlar Yıkatılıyor
Kaya düşmesinden ismini almış olan köy oranın havasını içine çekmiş ve atmosferiyle tanışmış olan herkesin uğrak noktası haline geliyor. Orayı keşfeden ise her zaman gelmek istiyor. Mesire alanı olan Karakaya'da aynı zamanda bir göl bulunuyor. Bir tarafının 1.20 metre bir tarafı ise 2 buçuk metre genişliğinde olan gölde koyunların yıkatıldığı anlatılıyor.
Gölde Boğulma Tehlikesi Yaşandı
Görsel olarak görenlerin etkilendiği göl de tehlikeli olayların da yaşandığı söylentiler arasında yer alıyor. Küçük olmasına rağmen gölde boğulma tehlikesi yaşayanların olduğu ve tatlı sudan dolayı göle giren insanların rahat yüzemediği söyleniyor. İçine hapseden gölün tehlikesi çok eski zamanlardan bu yana namını sürdürüyor.
İnsanlar Özellikle Buz Gibi Akan Çeşme İçin Geliyor
Karakaya bununla da sınırlı kalmıyor. Burası aynı zamanda doğal ve buz gibi akan çeşmesiyle adından söz ettiriyor. Kayseri'nin farklı noktalarında burayı keşfetmiş insanların özellikle buz gibi akan bu su için geldiği ve suyun adeta tadının olduğu söyleniyor.
Rumlar Suyun Dağıtılması İçin Yünlerle Tıkadı
Salça, pekmez gibi doğal yiyeceklerin kaynatıldığı, koyunların otlatıldığı bu yer aynı zamanda doğanın merkezinden geliyor. Eskiden Rumların yaşadığı bölgede çeşmede akan suyun dağıtılması için üstünün yünlerle tıkandığı söyleniyor. Daha sonra önü açılan ve Yörüklerden gelen suyun bir gözünün çeşmeden aktığı bilinirken kuvvetli ve soğuk suyun aynı zamanda doğal kaynaklardan elde edildiği söyleniyor.
‘Suyun Soğukluğu Karpuzu Çatlatan Cinsten’
Suyun bolluğundan dolayı bölgede yaşayan insanların halı yıkamak için özellikle orayı seçtiği biliniyor. Aynı zamanda suyun soğukluğunun bölgedeki halkın tabiri ile karpuzu çatlatan cinsten olduğunu söyleniyor.
