Bu belirtiler çoğu zaman stres, yaş ya da yoğun tempo ile açıklanarak göz ardı ediliyor. Oysa kalp yetmezliği, sinsi ilerleyen ve geç fark edildiğinde yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir hastalık olarak tanımlanıyor. Kardiyologlar, kalp krizinden farklı olarak bu hastalığın aylar hatta yıllar içinde ilerlediğine dikkat çekiyor.
Göz Ardı Edilen İlk Sinyaller
Kalp yetmezliğinin en önemli özelliği, ani bir krizle değil yavaş yavaş kendini göstermesi. Merdiven çıkarken eskisine göre daha çabuk yorulmak, gece yatarken nefes darlığı yaşamak ve ayaklarda şişlik oluşması en sık görülen belirtiler arasında bulunuyor. Bazı hastalar geceleri sık sık uyanıp nefes alma ihtiyacı duyduğunu söylüyor. Bu tablo, çoğu zaman kilo artışı veya hareketsizlikle karıştırılıyor. Uzmanlar bu noktada vücudun verdiği sinyallerin ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor.
Neden Kalp Krizinden Daha Sinsi?
Kalp krizi ani bir tabloyla ortaya çıktığı için hastalar genellikle hızla hastaneye başvuruyor. Kalp yetmezliği ise yavaş ilerlediği için uzun süre fark edilmeyebiliyor. Bu durum, kalbin zamanla daha fazla yıpranmasına neden oluyor. Tedavi geciktikçe geri dönüşü zor hasarlar oluşabiliyor. Uzmanlara göre bu yüzden kalp yetmezliği, fark edilmediğinde kalp krizinden bile daha tehlikeli hale gelebiliyor.
Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Düzenli kontroller, basit kan testleri ve kalp ultrasonu ile erken tanı koymak mümkün. Özellikle hipertansiyon, diyabet ve kolesterol sorunu olan kişilerin daha dikkatli olması gerekiyor. Uzmanlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğru tedaviyle hastalığın ilerlemesinin büyük ölçüde yavaşlatılabileceğini belirtiyor. Erken dönemde atılan adımlar, hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini artırıyor.
