Açtım kitabımı, geceden kaldığım yerden devam ediyorum okumaya…
Kitap: İçimizdeki Şeytan…
Yazarı: Sabahattin Ali…
‘Kürk Mantolu Madonna’ kitabı ile zaten beni benden alan yazarın yine çok anlamlı bir kitabıdır…
Kitapta, genç erkek, kızı ilk gördüğü günden beri aklından çıkaramıyor, sanki yıllardır tanıyormuş gibi onu göreceği zamanlar içi içini yiyor…
Kızla bir vasıtayla tanışıyor, onu görmek için, onunla konuşmak için türlü türlü bahaneler arıyor.
Güzel kız ise içerisinde kendisine bile söyleyemediği belki de imkansız olan bir aşkını geride bırakıyor ve başka diyarlara geliyor, burada da bu genç delikanlıyla tanışıyor, ona karşı da yüreğinde pır pır eden bir şeyler var tabii.
Ve bir gün bir çılgınlık yapıyorlar; kız kursuna, erkek işine gitmiyor ve bir kayık kiralayarak denize açılıyorlar.
Tam da kitabın anlattığım yerindeyim. Genç, kayığı denizin uçsuz bucaksız sonsuzluğuna doğru kürekliyor. Hava yavaş yavaş kararıyor, vapurlar seyrekleşiyor, ay biraz daha yükseklere çıkıyor, şehrin uğultusu kayboluyor. Kız da bu sırada gözlerini oğlana çevirmiş onu izliyor.
Genç erkek kürekleri bırakıyor ve güzel kıza şu sözü söylüyor: “Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi, kafamızı bir çok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. Minimini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor. Burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmeye devam ediyoruz. Dünyadaki insanların acaba kaçta binde biri şuanda başını aya çevirmiştir.”
Hayranlıkla okurken kitabın bu satırlarını, bu sırada otobüs şoförünün oradan muhteşem bir şarkı sözleri geliyor kulaklarıma…
Ahmet Arslan’dan ‘Minnet eylemem’…
Tam bu sırada çok sevdiğim, çok kıymetli dostum, bizim tatamız, çoğunuzun ‘ucuzdüzen’ rumuzlu bildiği Fatma arkadaşımın yazdığı bir yazıdaki bir sözü aklıma geliyor: “Düşünsenize zaten kitap okumak kelimelerle bambaşka yerlere seyahat etmek demek…”
Evet, ben sabah sabah işe giderken ruhen bambaşka yerlere seyahat ettim.
Bu arada kitap su gibi akıp gidiyor, tamamen bittikten sonra yine sizlerle yorumlarımı paylaşmak üzere…
Sevgiyle kalın…