Sosyal Güvenlik Kurumu, vefat eden sigortalıların hak sahibi yakınlarına yönelik sosyal yardım uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. Halk arasında "çeyiz parası" olarak da bilinen evlenme ödeneği, SGK tarafından belirlenen şartları taşıyan kişilere tek seferlik olarak ödeniyor. Bu uygulama, sigortalının vefatı sonrasında alınan dul veya yetim aylığının evlilik sebebiyle kesilecek olması durumunda, kişilerin mağduriyetini önlemeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, yeni kurulan aile birliğine ekonomik bir başlangıç desteği sağlamak hedefleniyor. Ödenek, belirli koşullar altında evlenen dul eşlere ve yetim kız çocuklarına veriliyor. Bu yardımın temel amacı, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde vatandaşların özel anlarında yanlarında olmaktır.

Evlenme Ödeneği Kimlere Veriliyor?

SGK tarafından sunulan evlenme ödeneği, vefat eden sigortalının geride kalan ve kanunen hak sahibi durumunda olan belirli yakınlarına yöneliktir. Bu destekten öncelikli olarak, vefat eden sigortalı eşinden dolayı dul aylığı alırken yeniden evlenen eşler faydalanabiliyor. Bunun yanı sıra, vefat eden sigortalı anne veya babasından dolayı yetim aylığı alan kız çocukları da evlenmeleri durumunda bu ödenekten yararlanma hakkına sahip oluyor. Ödeneğin temel kriteri, kişinin SGK'dan dul veya yetim aylığı alıyor olması ve bu aylığın evlilik nedeniyle kesilecek olmasıdır. Erkek çocuklar veya diğer hak sahipleri bu özel ödenek kapsamında değerlendirilmiyor. Bu yardım, belirtilen koşulları sağlayan kişilere evlilik anında bir defaya mahsus olmak üzere sunulan önemli bir sosyal güvencedir.

Ödeme Miktarı Nasıl Hesaplanıyor?

Evlenme ödeneğinin miktarı, vefat eden sigortalının ölüm tarihi ve tabi olduğu sigortalılık koluna göre farklılık göstermektedir. Bu noktada kritik tarih 1 Ekim 2008 olarak belirlenmiştir. Eğer sigortalı bu tarihten sonra vefat etmişse, hak sahibi dul eş veya yetim kız çocuğuna, almakta olduğu aylığın 24 katı, yani iki yıllık tutarı kadar evlenme ödeneği ödenir. Bu hesaplama, kişinin son aldığı aylık üzerinden yapılır. Ancak, vefat eden sigortalı 1 Ekim 2008 tarihinden önce hayatını kaybetmiş ve Emekli Sandığı'na (şimdiki 4/C) tabi bir memur ise, durum farklılaşıyor. Bu durumda hak sahiplerine, aldıkları aylığın 12 katı, yani bir yıllık tutarı kadar ödeme yapılıyor. Bu farklılığın temel sebebi, 1 Ekim 2008'de yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformu ile değişen mevzuat hükümleridir.

Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler

Evlenme ödeneğinden yararlanmak isteyen hak sahiplerinin resmi başvuruda bulunması gerekmektedir. Başvuru merci, vefat eden sigortalının statüsüne göre değişiklik gösterir. Eğer vefat eden sigortalı SSK (4/A) veya BAĞ-KUR (4/B) kapsamında ise, başvurular sigortalının dosyasının işlem gördüğü ilgili il veya merkez Sosyal Güvenlik Müdürlüğü'ne yapılmalıdır. Ancak vefat eden sigortalı Emekli Sandığı'na (4/C) tabi bir memur ise, başvurunun doğrudan Ankara'da bulunan Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'na yapılması zorunludur. Başvuru sırasında, SGK tarafından temin edilecek olan talep formunun eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması büyük önem taşımaktadır. Formla birlikte resmi evlilik cüzdanının ibraz edilmesi genellikle yeterlidir. Fakat, nüfus kayıtlarında evlilik tarihi henüz güncellenmemişse, başvuruda evlilik cüzdanının bir fotokopisi veya onaylı bir örneğinin de sunulması istenmektedir.

Ziraat hesabı olanlar yaşadı: 500 bin lira kredi bu kişilere dağıtılmaya başlanacak Ziraat hesabı olanlar yaşadı: 500 bin lira kredi bu kişilere dağıtılmaya başlanacak

Önemli Hususlar ve Tekrar Ödeme Şartları

Evlenme ödeneği, hak sahiplerine yalnızca bir kez ödenen bir yardımdır. Ancak evliliğin sona ermesi durumunda bazı özel koşullar devreye girer. Örneğin, evlenme ödeneği alan bir kişi, evlendiği tarihten itibaren iki yıl dolmadan boşanırsa, bu süre zarfında tekrar dul veya yetim aylığına hak kazanamaz. İki yıllık sürenin dolması beklenir. Bu kural, ödeneğin amacına uygun kullanılmasını sağlamak ve olası suistimalleri önlemek amacıyla getirilmiştir. Dolayısıyla, ödenek alındıktan sonraki iki yıllık periyot, hak sahipliği açısından kritik bir dönemdir. Başvuruların evlilik tarihinden itibaren genellikle 5 yıllık zaman aşımı süresi içinde yapılması gerektiği de unutulmamalıdır; bu süre geçirilirse hak kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, evlenen hak sahiplerinin zaman kaybetmeden başvuru işlemlerini tamamlamaları tavsiye edilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ