Lastik basıncı olması gerekenden düşük olduğunda, lastik yol ile daha fazla temas ediyor. Bu durum sürtünmeyi artırarak motorun daha fazla güç harcamasına neden oluyor. Sonuç olarak araç, normalden daha fazla yakıt tüketmeye başlıyor. Yapılan ölçümlere göre düşük basınç, yakıt tüketimini yüzde 10 ila 20 arasında artırabiliyor. Sürücü bunu çoğu zaman fark etmiyor çünkü artış yavaş ve sessiz ilerliyor. Yüksek basınçta ise lastik yol tutuşunu kaybediyor ve ani frenlerde durma mesafesi uzuyor. Bu da özellikle şehir içi trafikte ciddi risk anlamına geliyor.
Güvenlik açısından kritik bir detay
Yanlış lastik basıncı sadece ekonomi değil, güvenlik açısından da önemli. Düşük basınç, lastiğin yanaklarının daha fazla esnemesine neden oluyor. Bu durum uzun yolculuklarda lastiğin aşırı ısınmasına ve patlama riskinin artmasına yol açıyor. Yüksek basınçta ise lastik darbeleri yeterince ememiyor ve yol tutuşu azalıyor. Islak zeminde kayma riski belirgin şekilde yükseliyor. Uzmanlar, özellikle ani manevralarda doğru basıncın hayat kurtarıcı olabileceğini vurguluyor.
Ne sıklıkla kontrol edilmeli?
Lastik basıncının ayda en az bir kez kontrol edilmesi öneriliyor. Uzun yol öncesi ve mevsim geçişlerinde bu kontrol daha da önemli hale geliyor. Soğuk havalarda lastik basıncı düşebiliyor, sıcak havalarda ise yükselebiliyor. Bu nedenle sadece göz kararıyla değil, mutlaka ölçüm yapılarak kontrol edilmesi gerekiyor. Araç üreticisinin önerdiği basınç değerleri genellikle kapı içlerinde veya kullanım kılavuzunda yer alıyor. Uzmanlar, doğru basınç ayarının hem güvenliği artırdığını hem de lastik ömrünü uzattığını özellikle vurguluyor.
