Gabriel Garcia Marguez

Sabah yataktan kalkarken somurtarak kalkan insanların çoğunlukta olduğu bir toplumda bu söz çok komik geliyor insana. Biz kendimizle barışık değilken, aynadaki görüntümüze küsmüşken karşımızdakine gülümsemek çok acayip...

Neden gülemiyoruz peki? Hayat pahalılığımı, döviz kurlarındaki yükseliş mi?? Bizi ne engelliyor? Bana göre herşey bahane...Kendi hatamızı kapatmak için uydurduğumuz bir oyun.Karşımızdakini kandırıyoruz sanarken kendimizi kandırdığımız bir oyun.

Neden gülemiyoruz? Zor mu geliyor yoksa istemiyor muyuz? Bunu birbirinden ayıramıyoruz.Oysa ki biz güldüğümüz zaman içimizdeki iyi niyet dışarı yansıyacak, etrafındaki insanlara pozitif enerjin geçecek hayat belki de daha yaşanılır hale gelecek. Üzgün olduğumuzda bile gülümsemeyi başarabilmek büyük bir erdem olsa gerek. Üzgün olacaksın, içine kan damlayacak ve senin gülüşün parlayacak... Böyle bir insan olabilmek için hayat felsefnin çok derin olması, yüreğinin çok geniş olması lazım.İnsanlar gülmeyi unutmuşken, karşısındakine bir merhabayı çok görürken, cep telefonlarından yükselen çocuk kahkaları olayı yumuşatmak açısından iyiye işaret diye düşünüyorum.

Keşke ben de gülebilsem yüzümdeki sert, kavgacı ifadeyi gülerek silebilsem.

Tüm bunlara rağmen gülümse hadi... Gülümse kara bulutlar gitsin...