Bu bakteriler anne adaylarında bağışıklık sistemini zorlayarak düşüğe kadar gidebilen komplikasyonlara yol açabiliyor. Bu sebeple uzmanlar, özellikle açık peynirler, taze köy sütü ve hijyeni net olmayan süt ürünlerinden uzak durulmasını tavsiye ediyor. Bu dönemde güvenilir markaların tamamen pastörize ürünlerini tercih etmek hem anne hem de bebek için güvenli bir çözüm sunuyor.
Çiğ veya Az Pişmiş Et Tüketiminin Riskleri
Hamilelikte çiğ veya az pişmiş et tüketiminin Toksoplazma adı verilen parazite bağlı enfeksiyonlara yol açabileceği belirtiliyor. Açıklamalara göre, bu parazitin oluşturduğu enfeksiyon gebelikte düşük riskini artırırken bebeğin organ gelişimini de olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, dışarıda tüketilen et yemeklerinde bile pişme derecesinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Aynı şekilde, çiğ etle temas eden bıçak ve kesme tahtası gibi mutfak gereçlerinin de titizlikle temizlenmesi önem taşıyor. Bu noktada hijyen, yalnızca gıdanın kendisiyle değil, mutfakta yapılan tüm işlemlerle birlikte değerlendirilmesi gereken bir unsur hâline geliyor.
Fazla Civa İçeren Balıklara Karşı Uyarı
Hamilelikte annenin ve bebeğin beslenme düzeninde balık önemli bir yer tutsa da, yüksek civa içeren türler konusunda dikkatli olunması gerekiyor. Yapılan değerlendirmelere göre, özellikle kılıç balığı, köpek balığı, uskumru gibi büyük balıklar vücutta toksik etki yaratabiliyor. Civa birikimi, bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler bırakabiliyor. Bu sebeple uzmanlar, hamilelik sürecinde daha küçük ve düşük civa içeren balıkların tercih edilmesinin çok daha sağlıklı olduğunu ifade ediyor. Somon, sardalya ve hamsi gibi balıklar, bu dönemde güvenle tüketilebilecek seçenekler arasında öne çıkıyor.
