Özlemek annedir, özlemek kardeştir, özlemek baba şevkati, özlemek evlat için yanmak, sevdiğindir özlemek.

Her şeyin altından kalkabilme gücümün olduğunu zannederek zorlanmayacağımı sandığım ama yanılgıya uğradığım bir vedaydı, özlem duygusunu kalbimin taa derinliklerinde hissettiren . veda; yerini hasret dolu özleme bıraktığında onca kalabalık içinde kendimi hiçbir yere sığdıramamanın garip haliydi ayakta duruşum. Telefonumdaki en anlamlı resmi seçip üzerine “gitme diyemedim ardından” yazıp içimdeki sessiz feryadı herkesin duyması için yayınladığım whatsapp durumuydu özlemim. Hasretten ağladığım gözlerimin şişliklerini siyah gözlüklerimle kapatmaya çalıştığım bedenimdeki hasardı özlemim. Yaşadığımız anların güzel günlerini hatırlamakta zorlandığım ama kötü anlarımızın gözümün önünden şeritler halinde geçmesinin pişmanlığıydı özlemim. Beni anladıklarını söyleyen, formalite icabı birkaç cümlelik beylik laflar eden, yanındayız ama çok yoğunuz, halletmemiz gereken işler var diyen ve hep beklemeye alan yakındaşlarım; benim özlemim zaten tek kişilik. Bakmayın siz bu kadar kalabalık anlattığıma. Anlatılamayacak kadar insana has bir duygudur aslında...

Özlersiniz özlersiniz de, bunu bir siz bilirsiniz. Ölesiye özlersiniz de hissettiremezsiniz. Özlem sahibiyle yaşar ve iki kişilik bir hayat başlar. Beklenen hep bekleyen olur. Bekleyen de hep beklenen olur. BİLEMEZSİNİZ!

Her şeyim olun ama özlediğim asla...!

Saygı ve sevgilerimle...