Siz hiç hayal etmezken, böyle şeyler ben yaşamam, yapmam derken yine de siz bu olumsuzlukları yaşarsınız. Hayat sürprizlerle doludur. Ummadığınız anda karşınıza farklı pencereler sunar. Mutlaka yolculuk yapmışsınızdır. Bazı tecrübeler de edinmiş, birilerine yapılan haksızlıklara vesaire şeylere tanık olmuşsunuzdur. Ya da bir iş yerinde çalışıyorsunuzdur. Bazı arkadaşlarınızla samimiyetiniz yoktur. Fakat o kişilere mobbing uygulayanları görmüşsünüzdür. Ya da 2 arkadaşınız vardır. Bazı davranışlarının yanlış olduğunu görmüş ama sırf arkadaşınızı kaybetmemek adına susmuşsunuzdur. Ya da toplumsal bir suç normalleşmiştir. Siz genele karşı tek sesim diye yine tepki almamak adına susmuş doğru olanı ifadeye yeltenmemişininizdir. Hani derler ya bana dokunmayan yılan bin yaşasın. İşte bu düşüncede iseniz dünyada hiçbir şey düzelmez. Düzelmediği gibi de huzursuzluk ve kaos ortamı meydana gelir. Dünya devletlerinin bunca savaşlara sessiz kalışları, savaşı başlatan devletlerin daha da yüzsüzleşmesine sebep olmuyor mu? Peki neden sessizler? Niçin adaletin olmasını istemiyorlar? Bu suskunluklarından sorumlu değiller mi? Ya ölen onca insanın kanı yerde mi kalmalı? Bunca insan ölürken niçin Avrupa devletleri sessizliğe, suskunluğa bürünmüş. Şöyle bir tabir vardır; susma sustukça sıra sana da gelecek.

Saygı ve sevgilerimle.